SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA (107.BÖLÜM)
2- Bu durumda gündeme girmesi gereken alternatifin ana çizgileri üzerinde durmak, ikinci önem taşıyan bir husustur. Gerekli olanın kanlı devrimler olamayacağı, daha doğrusu teknik temelin bu yöntemi de gereksiz kıldığıdır. Bilişim ve iletişim tekniğinin dağdaki çobanı bile anında cep telefonu ile dünyanın her tarafıyla ilişkiye açık kıldığı, her türlü yasaklamanın anlamını yitirdiği bir seviyeye ulaşıldığı koşullarda, zorunla savunma durumları dışında, kanlı yöntemlerle sonuca gitmenin anlamını yitirdiği açıktır.
En sert devlet yönetimlerinin bile tekniğin bu gücünü kıramayacağı dünyanın her tarafındaki örneklerden anlaşılmaktadır. Teknik sadece verimli üretime sınırsız imkanlar getirmiyor, önündeki siyasal engellerin kalkması için gerekli bilinç ve örgütlenme açısından da muazzam imkanlar sunuyor. Bu yönüyle de sınıflı toplum yönetimini çaresiz ve geçersiz kılıyor.
19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında, daha önce de tüm tarih boyunca böylesi bir teknik imkan olmadığı için, gizli örgütlenme, ayaklanma ve uzun süreli savaşlar zorunlu yöntemler olarak rol oynuyordu. 20. yüzyılın ikinci yarısında tarihte ilk defa gerçekleşen köklü devrimler bu duruma son vermiştir. Bazı bilim adamları tarihte üç temel dönem saymaktadır. Birincisi, sıkça üzerinde durduğumuz tarım devrimi ve köy toplumu dönemi, M.Ö 10000’den ilk kent devletinin kurulduğu M.Ö 3000’e kadar sürmektedir. Kent zanaatçılığı, manifaktür ve sanayinin öne çıktığı şehir toplumu dönemi ikinci aşama olmakta, M.Ö 3000-M.S 1950’lere kadarki süreyi kapsamaktadır.
Yeni tarihi dönemi ise, 1950’lerden sonra tarihte yaşanan en büyük bilimsel-teknik devrimin yol açtığı gelişmeler belirlemektedir. Bu bölümleme ciddi noksanlıkları içerse de, teknikle üretim ve toplum arasındaki ilişkiyi en temel nedenlerine indirgediği için, dikkate alınması gereken bir çizgi çizmektedir.
Bu yeni dönemin bilim ve teknik düzeyine dayalı yapılanmaların sınıf karakterlerinin belirgin olmayacağı açıktır. Oluşacak toplum biçimini daha çok mesleki yetkinlik belirleyecektir. Siyasi nitelik de eski anlamıyla belirleyici olmayacaktır. Daha çok genel koordinasyon, işletme mühendisliği gibi kurumlar esas alınacaktır. Sorun, zorla çalıştırma ve yönetme olmayıp, yeteneklerine göre mesleki değerlendirmesini doğru yapma ve verimli yönetmedir.
Daha doğrusu, zorlamayı ve gönülsüzlüğü aşmış, çalışmayı bir zevk haline getiren ve yaşamın ayrılmaz bir alışkanlığına dönüştüren gönüllü yönetime katılma dönemidir. Gerçek anlamıyla sosyalist düzen için öngörülen çalışma düzeninin geçerli kılınmasıdır. İnsanlık ilk defa böylesi bir çalışma düzenini mümkün kılacak teknik ve bilimsel temele kavuşmuş bulunmaktadır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER