TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (89.BÖLÜM)
Birliği dağıtmış ve onlarca savaşçı kaçırtmış bir kişinin bu durumuyla konferansa katılması, hele merkez ve yürütme üyesi olması asla düşünülemez. Bunlara karşı uygulanacak şey yargılama esaslarıdır. Suçlulardan oluşan bir konferans yapılamaz, bir merkez oluşturulamaz. İnanıyorum ki, PKK’de beynini ve yüreğini bu işlere verecek kişiler çoktur. Bunlar tecrübesiz olabilir, sıradan bir çoban da olabilir. Hepsinin başımızın üstünde yeri vardır. Biz konferansımızı bunlarla geliştirebiliriz. Bu en doğrusudur. Bu kadar suçlu kişilerin oluşturacağı bir konferans veya merkez bundan daha iyi olabilir mi? Yoksa oldukça temiz, her şeyini partinin ve halkın hizmetine sunmaya hazır, oldukça insani özelliklere ve güçlü parti özelliklerine sahip olan kişiler mi tercih edilecektir? Açık ki, tercih edilmesi gereken kişiler bunlardır. Bu çok farklı iki yaklaşımdır. Evet, üst düzeyde bir toplantıya gerek varsa, bu toplantı böyle gerçekleştirilir.
Merkeze seçilecek kişinin bilinç düzeyinin ne olduğu, ne kadar adam asıp kestiği, ne kadar eylemci olduğu yaklaşımıyla değerlendirilmesi gerçeklerimiz karşısında esas alınamaz. Esas almak bir yana, buna yönelmek bile suçtur. Kaldı ki, eylem partinin eylemidir. Silah partinindir, kadro ve savaşçı partiye aittir. Bu tiplerden birçoğunun pratiğine baktığımızda, kadrolarımızı harcamaktan ve kendilerini alçakça gizlemekten başka bir şey yapmadıklarını göreceğiz. Bir de sadece eylemcidir diye, bunların hakkında rapor yazılamaz. Biz eylemin ne olduğunu iyi biliriz. En büyük eylem en büyük yoğunlaşma, planlama, eğitim ve örgütlenmedir; güçlerimizin düşmana karşı en ustalıklı bir biçimde savaştırılmasıdır. Eylem budur. Kendilerini eylemci sanan bazı tipler, gidip hikayelerini başkalarına yuttursunlar. Eylem insanlarımızı harcamak, halkı yerinden koparıp, göçe zorlamak değildir. Eylem kadrolarla oynamak ve kendini saklayarak kadroları başıboş bırakmak da değildir. Evet, bizim ölçülerimiz bellidir. Biz bu işe birkaç sözcükle başladık ve önderlik ettik.
Bugün binlerce savaşçımız Mao’nun başladığı yerden daha ileri bir düzeyde bulunmaktadır. Bunların hepsi halk savaşında takım komutanı olabilir. Bu güçler doğru düzenlenirse, merkez de olabilirler. Bazıları işi ille de laf kalabalığına boğuyor, kurnazlıklarını konuşturarak PKK’yi nasıl kandırabileceklerini düşünüyorlar. Hayır, böylelerinden hayır gelmez. Büyük çabaların sahibi olan çok sayıda dürüst arkadaşımız vardır. Biz bunlara hizmet ediyoruz. İlle de bir merkez seçilecekse, böyle seçilebilir. Bazıları bunun için adam bulamadıklarını söylüyorlar. Hayır, adam vardır. Biz buradaki güçlerimizden beş tane merkez çıkarabiliriz. Yeter ki güçlerimize doğru yaklaşılsın, yeter ki eğitim ve yönlendirme görevi iyi yapılsın. Bunların bulunmaz dedikleri, kendileri gibi birkaç kişidir.
Biz PKK’yi, kendilerini bu kadar düşürenlere bırakırsak, PKK bitecektir. Bunun için hiç lütufta bulunmasınlar. Merkezin bileşimi için adam bulmakta zorluk çekiyorlarmış. Hiç zorluk çekmesinler. Dürüst bütün PKK’liler oradadır. Merkezi düzeyden her türlü komutanlığa kadar görev ve sorumluluk üstlenebilecek arkadaşlarımız vardır. Bunun için gerekli olan ölçüler bellidir. Bu ölçüler bir hafta içinde tutulursa, ikinci haftada biraz daha derinleşilecek, üçüncü haftada ise daha ileri atılım yapılacaktır. Önderler böyle çalışırlar. Daha sonra ne yapılabilir? Biz bu konuları çeşitli raporlarımızda veya konferanslarda değerlendirmiştik. Her düzeyde işbölümünün nasıl yapılacağını tekrar vurgulamaya gerek yoktur. Bunun doğru esasları bilinmek zorundadır. İşbölümünün tabana kadar nasıl derinleştirileceği bellidir. Takım düzeyindeki birliklerimiz başta olmak üzere, çeşitli birimlerimizde komutanın yanısıra bir siyasi komiser vardır. Sahtelik bunun içinde gelişmektedir. Siyasi komiserin bütün işi gücü özerk bir yaşamı geliştirmek olmaktadır.
Eğitime, örgütlenmeye ve yönetime yaklaşmamaktadır. Her şeyden ve herkesten önce eğitimsizlik, düzensizlik ve kargaşa içinde bulunanlar, düşmanın üzerine yürümeyenler veya yanlış yürüyenler siyasi komiserlerdir. Yetmezliklerin altında bunların sorumluluğu yatmaktadır. Siyasi komiser, yıkıcılık örgütlenirken, ağzını bile oynatmamaktadır. Oysa siyasi komiser bunun tam tersi bir konumunda gelişmelidir.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER