TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (93.BÖLÜM)
Sayısal gücümüz yüz ise bir türlü eylem planı, beşbin ise başka türlü eylem planı geliştirilir. Beşbin kişilik bir güçle bir bölge düşürülür. Yüz kişilik bir güçle bir mıntıka denetim altına alınır. Gücün büyümesinin neye elverip vermeyeceği haftalık olarak değerlendirilmelidir. Komutanlığın ve önderliğin görevi budur. Gücümüz büyümesine rağmen, bunun farkında olmayan komutanlar hiç de az değildir. Beşbin kişilik bir güçle hangi büyük kentin üzerine yürürseniz, o kenti rahatlıkla düşürebilirsiniz. İşte tam da burada önder denilen adamlara ihtiyaç vardır. Kürdistan’da bugüne kadar ölümü göze almış ve bu denli eğitilmiş bir gerilla gücünün düşüremeyeceği hiçbir bölge yoktur. Bazen güçlerini dağıt, bazen birleştir; düşmanın zayıf noktasından vur, gücünü mutlaka parçala ve parçalarına yönel. Bunu yapabilirsiniz.
Çünkü gücümüz buna muktedirdir. Bütün bu hususlardan da görülmektedir ki, önderlik dinamik bir olaydır. Önderlik günün yirmidört saatini taktik planlamaya verir. Bu ne demektir? Bu, gücümüzün günlük örgütlenmesini, onu sevk ve idare etmesini en verimli tarzda başarmak demektir. Güçler çarpışma öncesinde ve sonrasında her açıdan hazırlanır. Çarpışmalar için taktikler geliştirilir. Eğitime ihtiyaç vardır ve yoğun bir eğitim yapılır. Askeri ve siyasal açıdan yapılan eğitimle birlikte güçler geliştirilir. Önder her soruna çare bulmak zorundadır.
Özellikle genel önderlik, yani genel komite ve yürütme komitesi, eli altında bulunan bütün güçleri sevk ve idare etmekten sorumludur. Belki komite aynı anda her yere ulaşamaz, ama sağladığı koordinasyon sistemiyle (kurye, telefon, öteki teknik araçlar), aynı günde her yere ulaşmayı esas alır. Alanların ihtiyaçlarını tespit eder. Sorunların çözümü için uygun zamanlama yapar. Tugay durumuna geldiğimizi söylüyoruz. Tugayın yürütmesi, denetimi altındaki kitlelerin bütün kurumlarını gözden geçirmeli, en ücra köydekine kadar hepsini kontrolü altında tutmalıdır. Köydeki rahatsızlık nedir? Düşmanın işbirlikçileri ve ortayolcular kimlerdir? Köydeki etkinliğimiz ne kadardır? Yürütme bunların hepsini düşünmeli, rapor almalıdır. Rapor vermek isteyenler çoktur.
Öyle ki, kendi ajanlarımızı düşman birliklerinin içine bile sızdırabiliriz. Düşman gücünün kaç kişiden oluştuğunu, neyle uğraştığını, nereyi tuttuğunu öğrenebiliriz. Sağlıklı bir yürütme bütün bunlardan sorumludur. Yürütme, nereye ne kadar yönetim gücü gerektiğini, nereye ne kadar kadro yollanacağını, derinliğine ve genişliğine yayılmanın nasıl olacağını düşünür ve kararlaştırır. Bazıları ana birliklerle bir miktar eylem yapmayı önderlik sayıyorlar. Bu yürütmenin bir parçası olabilir, ama yürütmenin kendisi değildir. Genel yürütme, ülkenin öteki alanları da dahil olmak üzere, gücünün yettiği oranda, bütün olup bitenlere yirmidört saat içinde cevap vermektir. Yirmidört saat derken, kastımız şudur: Sözgelimi öyle bir düzen kurmuşsunuz ki bu düzen üç ay boyunca iyi işleyebilir.
Biz PKK’nin bütün faaliyetlerini yirmidört saat yönetmiyor muyuz? Henüz ülkeye adım atmış değiliz, ama ülkedeki işleri idare ediyoruz. Neden? Çünkü ideolojik ve politik eğitim sistemini, bütün engellemelere rağmen, PKK’nin sürekli gelişme sağlayacağı tarzda ayarlamışız.
Önderlik ve yürütme tarzımız bunu olanaklı kılmaktadır. Herkes bizden PKK’yi nasıl geliştirdiğimizi soruyor. PKK’yi geliştirdiğimiz biliniyor. Bizim bir tarzımız vardır ve onu yürütüyoruz. Yine nasıl emir verdiğimiz de biliniyor. Bunun tarzını da yaratmış durumdayız.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER