TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (39.BÖLÜM)
Parti içinde bozguncular da ortaya çıktı. Onlar da büyük tehlike arzediyordu. Ama tespit eder etmez kendilerini rahatlıkla etkisizleştirebildik. Oysa ortayolculuk ne partiden, ne de partiyi tasfiye etmekten vazgeçiyor. Ne militanlıktan ne de pasifizmden uzaklaşıyor.
Adı üzerinde, ortayolculuk bu yönüyle çok tehlikelidir. Ortayolcu herkesle iyi geçiniyor. O aynı zamanda tasarrufçudur, hep yerini sağlama alıyor. Üste oturmaya çalışıyor. Bunlar ciddi hesaplardır, sınıfsal hesaplardır. Bu tiplerin sonuç düzeyindeki en önemli istemi de, devrimci eylemden boşaltılmış partidir, gerçek devrimci hattını hayata geçirme gücünden uzaklaştırılmış parti içindeki egemenliktir; tasfiye edilmiş bir PKK’de liderliktir.
Bunlar böylelikle hem kendilerini kurtarmak istemekte, hem de bunu en üst düzeyde bir liderlik biçiminde denemektedir. O halde kendilerini örtbas eden ve bu yönüyle çok tehlikeli olan bazı kişilerde şu veya bu düzeyde varlık gösteren bu eğilime karşı savaşımımızı yükseltmeliyiz. Ya partinin doğru devrimci hattına sonuna kadar katı bir disiplin, yüksek bir duyarlılık ve sorumlulukla bağlı olacağız; ya da yerimiz parti ortamı olmayacaktır. Yani bugün eskiden olduğu gibi hem direnişle ve hem de bozgunculukla iyi geçinmek söz konusu olamaz.
Bizi aylarca ve hatta yıllarca bu biçimde oyalayanları iyi tanıyoruz. Şimdi bunlar boylarından daha büyük şeylerle uğraşıyorlar. Aklın alamayacağı ölçüde halkın kaderiyle oynuyorlar. Bunlar, kendi basit küçük-burjuva hafifliklerini ve kurnazlıklarını bir halkın ve ulusun kaderiyle karıştıracak ve onun önüne geçirecek kadar hafifmeşrep, düşkün, zavallı, oyalayıcı, bastırmacı ve örtbas edici davranıyorlar. Maalesef birçok öğemiz de bunlara uyuyor. Ya bilinç yetersizliğinden ya da işlerine geldiği için bunlara uyum gösteriyor. Ortayolculuk her zaman sağına ve soluna iyi şerbet dağıtır, iyi gülümser, iyi geçinir ve iyi taviz verir.
Dolayısıyla kadrolarımızda bunlara aldanma ve kendileriyle uyuşma durumu fazlasıyla görülmektedir. Doğru devrimci hattı, önderlik hattını sıkı bir disiplin ve yüksek bir sorumlulukla yaşamak ve yüksek bir otoriteyle ona bağlı olmak yerine, “Bunlar da güzel konuşuyor, bunlar da devrimcidir, kendilerine uyup gideriz” denilmektedir. “Nasıl olsa parti içinde herkes bizi iyi tanır, herkes bizi iyi birisi olarak bilir” düşüncesiyle hareket etmek, ortayolculuğun başka bir özelliğidir.
Ortayolculuk herkesle iyi geçinmek, kimseyle arayı fazla bozmamaktır. Elbette parti içinde kadrolarla aramızı bozmamak zorundayız. Sadece parti içinde aramızı bozmamakla yetinmemeli, birbirimize candan bağlı olmalıyız. Ama ortayolculuğun bir belirtisini gördüğümüz zaman, ona karşı olan kinimizi ve öfkemizi asla eksiltmemeliyiz. Ortayolculuğun eleştirilmesi ve eğitilmesi ayrı dır, onun özüyle uyuşmamak ayrıdır.
Ortayolculuğun özünü her zaman mahkum edeceğiz. Bazılarını eğitir ve proletarya saflarına çekmeye çalışırız. Bunlar ayrı şeylerdir. Onunla özde birleşme ve rahatlıkla iyi geçinme ortayolculuğun bir özelliğidir. Bunlar parti içinde yaygındır ve tasfiye edilmeleri gerekir diyorum.
Çünkü bunlar eylem gücünü düşürmektedir. Örgütlenmeyi zayıflatmakta ve görevlerin yerine getirilmesini engellemektedir. Disiplini müthiş ölçüde zedelemektedir. Ne de olsa bozgunculuk açığa çıkmıştır, bozgunculuğa karşı herkes ağzına geleni söyleyebilmektedir.
Hayır, bu yetmez. Şunun da çok iyi görülmesi gerekir: Yaratıcı ve yeterli bir yüksek çaba ve sorumlulukla, doğru devrimci militan hat’a bağlı mıyız, değil miyiz? Bu konuda üzerimize düşen görevler yerine getirilmiş midir, getirilmemiş midir? Ortayolculuğun parti içindeki birçok belirtisini tanıyor muyuz, tanımıyor muyuz? Tanıyorsak bu belirtilerle uzlaşıyor muyuz, yoksa onları mahkum ediyor muyuz? Bu sorulara verilecek cevaplar proleter devrimciliğimizin ölçütü olacaktır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER