TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (149.BÖLÜM)
Feodal entrikacılık ve komploculukla yoğrulmuş kişilik, kesinlikle bütün faaliyetlerinde sinsidir. Bu tip işler öyle kazara elinden çıkmamaktadır. Şimdi düşünüyorum: Bu son olayda milyonda bir de olsa tesadüf olabilir mi? Ülke içindeki durumlar tesadüf olsa ve bu kadar eleştiride bulunulmasa bile, adam yöntem olarak bile bile kendisini konuşturuyor. Bu mantık ve kişilikle, bir birimin yaşamını aylarca kendi aşağılık güdülerini tatmin edecek bir konumda tutabiliyor. Halkın değerlerini kendi kirli emellerine alet edebiliyor. Kendi kötü emellerine alet ettiği kişileri anında katledebiliyor. Sokak serserileri bile bunu yapmaz. Lümpenlik alanında bile böyleleri kolay kolay ortaya çıkmaz. Adam bu mantık ve kişilikle ortaya çıkıyor.
Buradaki gerekçesi ise, o kişinin örgütü ele geçirmenin aracı olmamasıdır. Ona göre bu yöntemleri örgüte dayatmak, iktidar olmak ve bunun için her şeyi yapmak meşrudur. Komplo düzenlemek, insanlara her türlü çamuru atmak, ölümüne de mal olsa bu konuda her şeyi yapmak mübahtır. Machiavelli’nin Hükümdar adlı kitabını okursanız, orada iktidar olmak için her yöntemi kullanmanın mübah olduğunun yazıldığını görürsünüz. Burada, her yöntem mübahtır denilirken, prensin nasıl iktidar olacağı ortaya konulmaktadır. Prens, iktidara gelirken durumlar çok daha farklıdır.
Özellikle Osmanlı prensleri iktidara geldiklerinde kardeşi kardeşe vurdurturlar. Yine de bu konuda önceden belirlenmiş kurallar vardır. Bu kuralları uygularlar. Öyle büyük entrikalar da çevirmezler. Bizdekilere de, sultan, emir ya da hükümdar olmak istiyorlarsa, meşru yollara başvurarak hizip kurmayı ve darbe yapmayı denemelerini söyledik. Hata kendilerine, entrikacılık ve komploculukla sonuç almak istiyorsanız, o zaman komplolarınızı tam kurmanız gerekir dedik. En kötüsü de işte burasıdır. Bana aynen şu sözcüklerle, “sizi nezaketle öldürüyoruz” diye yazıyorlar. Bu çetenin bir elemanı tamı tamına bu sözcükleri kullanıyor. Lafa bakın! Yani kendisi sözüm ona bir güçtür ve adım adım nezaketle öldürüyor. Peki, nasıl öldürüyor? Orada kadroları düşürüyor, ölçüsüz tahribatlar yapıyor ve ister istemez bu duruma yol açıyor. Ona göre bu nezaketle öldürmektir. Çetenin çapulcularından biri görev aldığı zaman, sonuna kadar partiye ve Parti Önderliğine bağlı kalacağına söz veriyor. Onların gösterdikleri bağlılık azınızda bulunur.
Çünkü bunlar sahtekarca söz veriyorlar. Çünkü işlerini yürütmeleri için bize ihtiyaçları vardır. Olayın izahı budur. Yine bunlar bize doğrudan komplo düzenlemiyorlar. Sözüm ona iktidarı ele geçiriyorlar. Sözüm ona, ben burada sembolik lider olarak duruyorum. Benim onlara verdiğim yetki kendilerini sınırsız bir egemenlik içinde tutuyor. Bunun için beni bırakıyorlar. Adam “Siz burada kalın, her şeyi bana bırakın, ben hepsini halledeceğim” diyordu. Bu anlamda “Yıkım hareketi için sen bize lazımsın” demek istiyordu. Beni kullanmaya çalışmak çılgınca bir şey, ama bu gerçekti. Bunun için komplolara başvurmaya cesaret edemiyorlar. Çünkü ben olmasam bunu iki gün bile yürütemeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Aşağılık durumlarına, düştükleri düzeye, çılgınca hareketleri için bizi bu denli kullanmaya cüret etmelerine bakın! Bunlar görünürde saygıda kusur etmiyorlar. Sözde çok bağlı görünüyorlar. İçtenlikle inanarak “Sen bize lazımsın” diyorlar.
Çünkü ben kendisini yaşatması için gerekli oluyorum. Önderliğim bu biçimde su istimal ediliyor. Bireysel komploculuğu bana kadar uzatmıyor. Öbür yandan bunlar korkaktır. Korkak oldukları için doğrudan yönelerek ve hizip savaşımı vererek ortaya çıkmıyorlar. Bunların en bilinçli olanlarıyla da epeyce uğraştık. Bu konuda sözüm ona, emirlik ve hükümdarlıkta iddialı olanlarla yıllarca yaşadım. Beni sadece ve sadece gerekli olduğum için kullanmak istiyorlar. Bunların Kürdistan’daki otoritesi azalmıştır, sözleri fazla dinlenmiyor. Uşaklık ettikleri devletler ve çevreler karşısında zayıf düşmüşlerdir. Eğer bana yaslanırlarsa güç kazanacaklar. Bizde bazı ağalık ve aşiret çevrelerinin yitirdikleri gücü yeniden kazanmak için PKK’ye yaslanmak istediklerini biliyorsunuz. Böylesi aşiretler ve aileler çok basittir. Tekrar eski güçlerini kazanmaları için biz bunlara gerekli oluyoruz. Böylesi kadınlar da gördük. Bunlar korkunç bir biçimde güçten düşürülmüş iktidarsız varlıklardı.
Ancak iktidara tırmanırken, gözü kara bir biçimde önderliğimizi kullanmaya çalışıyor ve böylece mesafe almak istiyorlardı. Şimdi bunu daha somut olarak görüyoruz. Bugün Türkiye’de ve Kürdistan’da çeşitli sınıflar ve tabakalar bize karşı politikalarını yeniden ayarlıyorlar. Bazıları karşımızda yer alıyor. Bazıları da ya bizi kullanma, ya da bizden yararlanma temelinde bir yaklaşım içine giriyorlar. Bunların büyük bir bölümü bize ihtiyaç duyduğu için yakınımızda durmaya çalışıyor.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER