TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (160.BÖLÜM)
Önderlik çabalarını boşa çıkarmak deyip geçmemek gerekir. Bu tür olaylar tarihte bile çok önemlidir. Önlemler olmasa bunlar oldukça gerilemelere yol açar. Eğer olayı bütün yönleriyle görerek değerlendirebilecek ve önlemler alabilecek durumda olmasaydık, belki de 1990 atılımımızın yönü tamamen değişirdi. Gelişmeler partiye karşı işlerdi. Olayın gerçekleştirmiş olduğu zemin ve koşullar işte bunlardır. Ben fiziksel olarak burada bulunmasaydım ve kaldırabilecek gücüm olmasaydı, sizin ve dolayısıyla partinin üzerinde gerçekleşecek olan ters bir durum olacaktı.
Bu terslikle, 1990 atılımını başarıya götürmek bir yana, elimizde ne varsa onu da kaybederdik. Tereddütsüz bu böyle olacaktı. Bu olaya yol açan mantık, daha kırk tanesini ortaya çıkarabilirdi. Maharet buradan ileri gelmektedir. Bunun benzerlerini de göreceksiniz. Ben şimdiye kadar sayısız komployu boşa çıkardım. Ama ben her şeyin güvencesi olamam. Zaferin güvencesi partidir, bizzat partinin önderliğinde örgütlenen halktır. Benim önderliğim, örnek kabilinde, onun temel çözümlemelerini ve yönünü belirler. Sizler bu konuda zayıfsınız. Dolayısıyla bu olayın yol açtığı ve kaybettiği şey bir kişiyle sınırlı değildir. Bunun anlamı oldukça yüklüdür. Burada yaratılan kararsızlık ve karartma durumu daha da yükselebilirdi. Evet bu sorgulama ve yargılama olayı gelişir ve geliştirilirken dar olmayalım. Olaya tekil yaklaşmayalım. Bu durumları da göz önünde bulunduralım. Bu mantığın ve uygulamaların önü alınamaz ve bütün çabalarımıza rağmen bizi aşarsa, geriye elde ne kalabilir? Varlığınızı önemli oranda partinin ve halkın varlığının kesin koşulu haline getirerek konuşturmalı, bir yoldaşa dayanarak yaşamasını ve yaşatmasını bilmelisiniz. O zaman varlığınızın üzerinde fazla etkili olmayacağız. Dolayısıyla, çapı çok büyüdüğünde tehlike gözardı edilemez.
Nitekim geçmişte yaşanan vehametteki payınızı da iyice ortaya çıkarabilirsiniz. Benim açımdan bu olay hangi anlama geliyor? Hemen belirteyim ki, kaybettiğimiz yoldaşımız ideolojik ve politik olarak fazla yetkin değildi. Ama manevi anlamda oldukça olgundu. Halka sınırsız bağlılığıyla, halkın bağrında gelmiş dürüst bir insandı. Kişinin partiye, önderliğe, yoldaşlarına ve halkına nasıl bağlı olabileceğini gösteren biriydi; yani halk geleneğinin somut bir ifadesiydi. Bu anlamda önemli bir halk geleneğimiz hedeflenmiş, önderlik önemli bir gelenekten yoksun bırakılmak istenmiştir. Halkımızın böylesi dürüst ve sadakatle bağlı insanlara ihtiyacı vardır. Yoldaşlarına tek bir acı söz söylememiş olmak önemlidir. Bizde bu geleneği sürdürenler çok azdır. Çoğu arkadaş birbirine karşı surat asmakta, diken gibi birbirine batmaktadır. Bu yoldaşımız da belki önderlik rolünü tam konuşturamıyordu, ama ona zarar da vermiyordu. Tek bir kişiye küçük bir acı verme durumu yoktu. Gerçekten de partide böyle halim selim, herkese hizmet etmek isteyen bir kişi olmak çok önemlidir. Onun, PKK’yi PKK yapan değerlerden olan kitlelerle ilişkileri de olumluydu. Sanırım Botan’da da bu tiplerin edindikleri özellikler budur.
Örneğin bazı arkadaşlarla konuşmalarımdan bu sonucu çıkarıyorum. Orada son derece dürüst ve halkın geleneklerine bağlı gençler vardır. Bunların en küçük bir sorun çıkaracaklarına inanmıyorum. Hepsi ne derseniz onu yapacak ve sonuna kadar hizmet edecek tiplerdir. Bu mantık ve kişiliğin ülkede en çok yöneldiği tipler bunlardır. Bunların sadakat, dürüstlük ve direngenlik ifade eden, henüz yeterince bilinçlenip önderlik pozisyonuna ulaşmamış, ama olumlu bir potansiyel vaat eden ve gelişme olasılığı bulunan özelliklerine vuruldu. Bu mantık ve kişilik onların bu özelliğini hedef aldı. Bunun izahı şudur: Aslında bunlar feodalizmin entrikacılığıyla birlikte kemalizmin yarattığı sahte aydınlanmayı ve küçük-burjuva kurnazlığını iyi tespit etmişlerdir. Feodal ihtiraslarla küçükburjuva ihtiraslarını veya uyanıklığını sinsi ve kurnaz bir biçime dönüştürerek, henüz fazla uyanmamış ve örgütlenmemiş olan, son derece dürüst ve Kürdistan’da ulusal kurtuluşun temeli olarak işlenmesi gereken geleneksel özü buluyorlar. Bu durum burada sergilenen olayda bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu onların en çok vurdukları bir özdür.
Bu PKK’de dile gelen ve direnmek isteyen en önemli özdür. Öbür yandan bunun gelişmiş militan ifadesini de vuruyorlar. Böylece kendi kişiliklerini, sözümona sonuna kadar konuşturuyorlar. Tutumları budur. Sonunda iktidarda olan yine kendi mantığını konuşturan bu anlayıştır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER