NASIL YAŞAMALI? II CİLT -140.BÖLÜM
Doğrulara Gelmek Doğruların Büyük İradesi Olmak Tek Doğru Tutumdur
Parti ve yaşam dersi bütün bunları içeriyor. Kürt partisi diyorum ben buna. Kürt partisi insanlık partisidir. Kürt’ü çözdün mü az çok insanlığa da cevabını vermiş olursun. Parti bize gerekli, buna inanmalıyız. Bir parti dersine ihtiyacımız var, buna ağırlık vermeliyiz. Adınız gibi değil, iliklerinize kadar sarsılarak dersi anlayabilmelisiniz. Geçmişiniz ne kadar kötülüklerle, çirkinliklerle dolu olursa olsun, yine de kendinizi temizleyebileceğinize dair umutlu olmalısınız. Ama ucuz, sahtelikle, bastırarak işin altından sıyrılacağınıza da inanmayın.
PKK büyük netleştirme, ayrıştırma, dönüştürme hareketidir. Çok özlü bir harekettir. İç dünyamızda onu sergileriz. Bazılarının denetim örgütleri vardır. Bizim de en büyük denetim örgütümüz vicdanımızdır. Yani istihbarat örgütümüz öyle özel bir örgüt değil, içimizdedir değerler konusunda hepimizi denetler. Aslında bütün yapılanlar bir anlamda “Nasıl Yaşamalı?” sorusuna da cevaptır veya soruyu sormaktır. Tatmin olmamışsanız biz daha da derinleştirebiliriz. Ben tartışmaya varım. Ama siz de tartışmayı ciddiye alın. Partileşmeyebilirsiniz de illahi partileşin diye bir dayatmada bulunmuyorum. Partileşmek gönüllülük ilkesini esas alır. Ama ikiyüzlülük olmamalı. Partileşemiyorsanız, iddianız yoksa çekilin bir tarafa, bir dost gibi kalmanın da büyüklüğü vardır. Ama partileşmeye başlıyoruz, öncü olmaya doğru, önderliğe doğru gidiyoruz dediniz mi, çok şey yapılmak durumundadır. Hassasiyet, duyarlılıktan, bilinç gücüne kadar, irade gücünden tutalım ruh büyüklüğüne, esenliğine kadar çok şey ayağa kalkar.
Öncü olmak basit bir olay değildir. Ben hâlâ ilk başladığım bir-iki kelimeyi hangi tutkuyla, hangi ciddiyetle söylemişsem, nefes nefese aynı ciddiyeti, aynı tutkuyu, aynı hassaslığı adeta ayakta yaşıyorum. Uykusu yok, durması yok. Ciddiyet böyle olur, ciddiyet bu işte çok gerekli. O gün bugündür herkes tanır, bu arkadaşlar da bizi çok iyi bilir. Nasıl nefes nefeseyiz. Büyük değerlere saygım var. Gerçekten uyuyamadık diyebilirim. Ayakta bir propagandacı, ayakta bir eylemci, ayakta her şey. Söylediğim ilk sözde iki cümle söyledim “Kürdistan var, sömürgedir.” Sen misin bunu söyleyen, sözüne sahip çık. O gün bugündür sözümüze bağlı kalmaya çalışıyoruz. Tamam, “her şeyi yapabilirim, edebilirim” demiyorum, ama bu işlerde bir şeyler yapmaya varım. Yine kendimi ahım-şahım görmüyorum, fakat yine de gücümüz oranında bir şeyler yapabiliriz. Bu sizler için de geçerlidir. Bu işe varım diyorsanız biraz güç göstermelisiniz, bu işe gerçekten anlam verebilmelisiniz. Sizi iyi bir partili gibi görebilmeliyiz, iyi bir yoldaş olarak değerlendirebilmeliyiz. Halkımıza, insanlığımıza ne gerekiyorsa o sizde biraz gelişim göstermeli. Ayıbınız olabilir, ben kendimi en ayıplı ilan etmişim. İlan etmeseydim bu kadar kendimle uğraşmazdım.
Fakat çareyi de iletiyorum. Ben böyle doğdum diye kendimden vaz mı geçeceğim. Değil. Çelişkim var; bir yaşam şansını doğa bana vermiş, onu da böyle değerlendiriyorum. Özgürlük kesin gerekli; onun savaşımı, onun güzelliği gerekli. Özgürlük olmadan yaşam olmaz. Hepinizin ekmek-su kadar buna ihtiyacı var. Bu ihtiyacı gidermek, örgütlemek onun savaşımıyla mümkün. Her sanat sabır, tahammül, emek gerektirir. Bu sanatın da gerektirdiği emek böyledir, incelikleri böyledir. Anı anına böyleyiz. Durmak yok, kazanımlar hepiniz için olsun. Kesinlikle, aile-sülale için yapmıyorum. Hepinizin de kesinlikle kazanmaya ihtiyacı var. Kazanılmadan yemeyin, içmeyin, yaşama tenezzül bile etmeyin. Kazanmanın büyüklüğüne, kazanmanın tutkusuna kendinizi kaptırın. Ucuz yaşamakmış, başkalarının omuzunda taşınarak yaşamakmış, asla bu durumlara izin vermeyin. Emek yaratın; siyasi emek, askeri emek en büyük yaratıcıdır. Onun da dersi sabırla veriliyor. Eskiden böyle olanaklarımız yoktu, şimdi iyi öğretiyoruz. Ama dediğim gibi, işin ciddiyeti de tartışmasızdır. Size bütün yaşamımızı sunduk. Kullanmasını bilmezseniz en büyük ayıbı işlemiş olursunuz.
Halkın önderlik gerçeğine, parti gerçeğimize büyük duyarlılığı söz konusu. Onun militanları olarak siz bu duyarlılığı göstermezseniz büyük ayıbı işlemiş olursunuz. O yiğitliği göstermezseniz ayıplanırsınız, aşağılanırsınız. Bu da iyi bir şey değil. O açıdan parti dersi, yaşam dersi, savaş dersi, önderlik dersi yakıcıdır, yani onunla varsınız, onunla şan-onur kazanırsınız, onunla ekmek kazanırsınız, onunla yaşarsınız. Artık daha anlayışlı olmaya doğru gidiyoruz, biraz ciddi olmaya adım atıyoruz. Israrlı olun, büyük inat, sabır kadar, büyük tempolu bir yürüyüşünüz olsun. Şimdiye kadarki sakat, çok saptırmacı yanlarınız ne olursa olsun, eğer verdiğiniz sözler doğru bir katılım sözü ise, saygınızı biraz da korumak istiyorsanız; bu tarzı, bu tempoyu yaşamınız kadar değerli belleyin. Hem kazanabilirsiniz hem de en öne geçebilirsiniz. Ama kuralı-kaidesi kesinlikle göz ardı edilemez. Bütün geriliklerinize rağmen, bütün sakatlıklarınıza rağmen, önemli gelişmelere sahip olabileceğinize inanıyoruz. Ayrım da yapmıyoruz, kadın-erkek ayrımı çok okumuş, az okumuş ayrımı da yapmıyoruz. Saflar hepinize açık. Ama diğer yandan da bunun ilah kadar otoritesi, şeker kadar tadı da vardır. Ama zehir gibi insanı bitirecek tepkileri de vardır. Sınırları kendimiz doğru belirleyelim. Ciddiyeti, sınırsız çabayı, yaratıcı yaşamamızdan eksik etmeyelim.
Bütün bunların da temelinde biraz düşünce gelir. Buna ideoloji diyoruz. Bütün bu çabalarımız bir yerde ideoloji ve siyaseti bellemektir, kendimiz için kurumlaşmaktır. Nitekim gelişmeler de oluyor. Ben düşman için bu kadar tehlikeli olabildiysem, siz benden bin kat daha tehlikeli olabilirsiniz. Benim çabalarım sizin için bir köprü çabası olsun. Siz daha çok sonunu getirebilirsiniz. İşin en zor süreçlerini biz yaşadık. Bundan sonrası zaferin yürüyüşüdür. Ama yine çabası gerekli, yine amansız olmayı bileceksiniz. Ucuza koşmak yok.
Fakat kaideyi bir tarafa iterek kendini dayatmak, abartmak da yok. Yani böyle ateşten korkar gibi ölçüyü aşındırmak, değerlerle oynamaktan korkacaksınız. Her şeyi yapın, ama böyle durumlara girmeyin. İhtiyacınız olan bilinçse o da veriliyor, ona gücünüz var. Sabırlıyız, zorlama, aldatma da yok. Kurnazlıkla, abartmakla, ört-bas etmekle böyle aydınlığımızı açmak, doğrultumuzu saptırmak haddinize değildir. Düşman bütün bu yüklenmelere rağmen yapamıyor, siz hiç yapamazsınız. Kaldı ki, böyle bir göreviniz de yok. Doğrulara gelmek, doğruların büyük iradesi olmak tek doğru tutumdur. Biz nasıl güveniyorsak siz de kendinize güvenin. Gençsiniz her an taze başlangıçlar yapabilirsiniz, gerisi gelir. Ölüm de nereden gelirse gelsin karşılanır. Başarı da kesinleşir. Biz böyle başarıyı kesinleştiren bir yaşamı partiye dayatıyoruz.
Partiyi sürekli başarı temelinde yürütmeye özen gösteriyoruz. Bunun dışında particilik falan yapamayız. Parti militan tarzı biraz böyledir. Kendiniz için gerekli olanı elde edeceksiniz. Ondan sonra bakın, sonuç kazanan militandır. Kazanan militan da kendini yakalamış demektir. Zaten yaşamın da amacı budur.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER