TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (37.BÖLÜM)
Tasfiyeciliğe ve ona zemin teşkil eden ortayolculuğa karşı militan mücadeleyi yükseltelim!
- I -
Üçüncü Kongre çözümlemeleri temelinde ortaya konulan görevlerin üzerine yürümek için gerekli hazırlıklar yoğunlaştırılmakta; büyük bir sorumlulukla bütün faaliyetlerimizin içinde yoğun bir çaba sürdürülmektedir. Eskiden içine düştüğümüz yetmezlikleri yaşamamak, bu kez parti taktiğini en derli toplu bir hazırlıkla ve yaratıcı biçimde pratiğe geçirmeyi gerçekleştirmek, bunun için çizgiyi uygulama sorununu her yönüyle ve derinliğine kavramak ve uygulamak asli çabalarımız arasında bulunmaktadır.
Kongre çizgisini sadece kavramakla kalmamak, bunun bilgisine ulaşmanın da ötesinde dersler çıkarmak gerekir. Bu konudaki belgeleri incelemek kuşkusuz bize bilgi verebilir; bize belli bir bilinçlenmeyi sağlattırabilir. Ama bu, kendi başına bir özümseme ve uygulamayı yaratmaya yetmez. Sadece bilinçlenmeyle yetinip gerisini getirmemek ve bundan daha ileriye yönelmemek, kongre çizgisini tahrif etmenin örtbas edilmiş bir biçimini oluşturmaktadır.
Özellikle geçmişten çıkarılan derslerle, sadece siyasetimizin bilinciyle değil, en az onun kadar önemli olan örgütlenmeye ve pratik eyleme her yönüyle hazırlanmamak, bütün yapıyı buna hazırlama biçimindeki bir yönetimi sergileyememek ve bunda ısrar etmek, ortayolculuğun en ciddi tahribatlarından biri olmaktadır. Parti tarihimiz boyunca ortayolculuğun gelişmesini uzun boylu inceledik.
Özet olarak onun her dönemde ortaya çıkış biçimlerine değindik. Ortayolculuğun çok belirgin bir özelliği de, her zaman doğru kararlara sahip çıkmasıdır. Yani ortayolcu tip, aslında kendisi ile parti arasında çelişki yaratmaz. Hangisi ilerdeyse her zaman onunla yürümeye çalışır. Kısacası partiyle arasını bozmak istememesine karşılık, her zaman bir eğilim olarak kendisini yaşatmaya çalışması, ortayolculuğun önemli bir özelliğidir. Parti içinde bozguncu ve tasfiyeci çabalar varsa ve bunlar bastırıyorsa, bunlarla arası iyidir. Devrimci direniş eğilimi güçlü ise, onunla da arası iyidir. Her iki tarafla da konuşur, her iki tarafla da iyi geçinmeye çalışır.
Ama her ikisinin üstünde yer almak, kendisini her ikisine pahalıya satmak ve her ikisinin gözünde sürekli yaşamak ister. Böylelikle parti içinde hiçbir tarafla arasını bozmadan yaşamayı bir yaşam tarzı sayar. Bizde ortayolculuğun tarihi çok iyi incelenmeye değer niteliklere sahiptir. Bazı öğelerin bu konudaki pratiği bir hayli öğreticidir. Bu öğeler hem önderlikle hem de tasfiyeciyle iyi geçinir; kimseyle arasını bozmaz.
Tasfiyeciliğe karşı zamanında tavır almaz. Tasfiyecilerin maskesi düştükten ve kendilerine karşı tavır alındıktan sonra, bunların üzerine sert bir biçimde yürür. Görevini zamanında yapmaz. Her şey olup bittikten sonra keskin bir anti-tasfiyeci kesilir. Sözümona bu konuda önderliğe bağlıdır. Görünürde emre hazır durur. Ama gerçekte önderliği uygulamaz. Sadece görüntüyü kurtarmak, önderliğin ve kendisinin üstünde yer alanların tepkisini çekmemek için iyi geçinir. Yanındaki kadrolara karşı da uyumludur.
Ortayolcu birbirine zıt iki şeyi bir arada bulundurarak kamufle edebilir. Bunu da iyi geçinmek ve etkisini sürdürmek için yapar. Bu anlamda partimizde ortayolculuk vardır ve ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Bu durumu daha önceki değerlendirmelerimizde işledik.
3. Kongre’nin işlediği konuların dörtte üçü ortayolculuğun analizidir, bunun aşılması için yapılan özeleştirilerdir. Özellikle bizim konuşmalarımızın önemli bir bölümü ortayolculuk belasını partiden tasfiye etmeyi amaçlamaktadır. Öbür konulara fazla yüklenmedik. Daha çok bu konuya yüklenmeyi esas aldık.
Bunun nedeni ortayolculuğun ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Şimdi bu tehlikenin ne kadar ciddi tahribatlara yol açtığını anlatmak gerekecektir. Bu konuda bütün yapıyı ortayolculuğa karşı adeta bir isyana kaldırmak gerekmektedir. Ortayolculuğu en üstten en alta kadar her yerde tasfiye etmek, direnmesi halinde ezmek ertelenemez görevlerimizden biri haline gelmiştir. Ortayolculuk bugün parti disiplinini ve ciddiyetini bozan, partinin ruhsal yüceliğini ve özlü yaşamını kemiren, kısacası dev bir tarihsel atılımın gelişimini köstekleyen en büyük iç engel durumundadır, bulanık ve karmaşık bir özellik arzetmektedir.
Tabii bu da ortayolculuğun karakterinden ileri gelmektedir. Ortayolculuk bukalemun gibidir. Kendini rahatlıkla her kalıba ve ortama uydurur. Bu yüzden ortayolculuğun tespit edilmesi ve kendisine karşı tavır alınması zor olmaktadır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER