NASIL YAŞAMALI (42.BÖLÜM)
Doğru Yaşamın Savaşına Ve İlişkisine Ulaşacaksınız;
Bütün bunları ilk adımları attığınızda bilecektiniz. Belli ki aslında devrime çok ters yaklaşmışsınız. Partiye bin bir yanılgıyla gelmişsiniz. Ben iki sözcükle başlarken yaklaşımım neyse, şimdi de odur. Yöntemde dikiş tutturmamak yok, sonuçları kestirmemek yok. Her şeyin anı anına farkındayım. Fırsatları müthiş değerlendiririm. Sonuç aldım ve buraya kadar geldim. Her militanımız bunu esas alsaydı, böyle yaşayabilseydi, bu ülkede düşman filan kalmazdı. Ne kadar eski yaşam tarzı varsa olur olmaz bize de dayatılıyor ve bizim emeklerimizi boşa çıkarma gibi olumsuz bir rolde oynanıyor. Olmayacak duaya niye âmin diyeceksiniz? Doğru yaşama geleceksiniz.
Doğru yaşamın savaşımına ve ilişkisine, onun her türlü teorisine, pratik esaslarına doğru yaklaşacaksınız. İddiasız, iradesiz ele almayacaksınız. Emeksiz, çaresiz karşılamayacaksınız. Dikkatsiz, duyarsız izlemeyeceksiniz. İnsana en büyük değeri vereceksiniz. İlginiz, ilişkiniz, iradeniz en yüksek seviyede olacak. Çabanız oldukça yoğun olacak, düşünceden kopmayacaksınız. Yaşam tutkunuz, coşkunuz aşk derecesinde olacak. Vuruş tarzınız son derece keskin, zamanında olacak. Yine sizi can alıcı yerinden vurmayı engelleyecek bir koruma gücünüz olacak. Ona göre muazzam tedbiriniz, dikkatiniz olacak. Böyle yaşarsanız bu, kabul edilebilir bir yaşamdır. Böyle bir yaşamı tutturursanız, savaşta da olsanız, en büyük zorluklarla iç içe de olsanız, bizde görüldüğü gibi büyük bir tahammül gücünü, sabır gücünü ve hatta onu coşkuyla karşılama gücünü gösterirsiniz. Görüyorsunuz bu kadar zorluklara, bu kadar dayatmalara rağmen gerçekten “kral” gibi yaşayabiliyorum. “Kral gibi” derken, en yüce, en soylu ve en özgür yaşamı kendim için gerçekleştirdiğimi kastediyorum.
Öngördüklerim ve günlük olarak tüm gücümle yüklendiklerim beni demek ki, düşmanımdan koruyabileceği kadar, halkıma ulaştırabilecek, halkımı başarıya götürebilecek bir yaşamın sahibi de yapabiliyor. Ben amansız süreçlerden veya yokluklardan buraya geldiğime göre, sizin bu kadar yaşam olanağıyla kendinizi yaşatamamanız sizin için bir talihsizlik, gerçek bir geriliktir. Bence özgür yaşama imkanlarınız var. Gerisi tabii sizin örgüt silahıyla, onun her türlü eğitimiyle, her türlü taktiğiyle savaşarak yaşamayı kazanmanızdır. Bu ilk anda da böyledir, son nefese kadar da böyledir. Bunun dışında yaşam imkanının olmadığını bileceksin. Gerçekten sadece bilmek değil, “budur yaşam” deyip bundan başka hiçbir şeye zemin sunmayacaksın. Ufak bir anlamsızlığı, ufak bir yersizliği bile affetmeyecek kadar keskin olacaksın. Yaşamın bilincinde, sorumluluğunda olacaksınız. Ben şimdiye kadar, biraz böyle yaşadım. Hem önderlik gerçeğiyle bağlantılarınızı böyle koyacaksınız, hem de onun yaşam tarzıyla bu kadar çelişeceksiniz veya binlerce kilometre uzağında olacaksınız! Kendinize çok ayıp ediyorsunuz, çok yazık ediyorsunuz. Gerçek önderler kendini yaşatmasını bilirler, ama böyle önderlerden veya yoldaşlardan kilometrelerce uzak olanlar yaşamayı kaybederler. Dolayısıyla mesafeyi kapatalım.
Size de kendi rolünüzün sahibi yapabilecek bir tarzın güçlü militanı haline getirecek ne varsa onu yakıştıralım. Umudunuz olsun, ama çabalarınız da onu gerçekleştirecek kadar bilinçle, örgütçülükle anı anına donatılmış olsun. Biz her zaman böyleydik. Kazandıran bu tutumdur. İnanıyorum ki herhangi biri beni uygularsa, sıradan bir uygulama gücüne kavuşturursa, PKK gerçeğinde zaferi yakalar.
Bu kadar gelişmelerden sonra kendi kendini boşa çıkaranlar, ancak başarısızlıktan bahsedebilirler. Sıradan bir dürüstlük temelinde bu savaşın gerçekleriyle bu işin başında olanlar kendi kendilerini düşürmedikçe, kendi kendilerini engellemedikçe başka engellenemezler, düşürülemezler ve başarıdan da alıkonulamazlar. Bizim yaşamımız biraz bunu ispatlamıştır. Siz daha fazlasını ispatlayabilir ve başarabilirsiniz.
Ocak 1994
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER