NASIL YAŞAMALI? II CİLT -127.BÖLÜM
Güçlenmek İstiyorsanız Biraz Da Benim Yaptığım Gibi Yapın
Nasıl yoğunlaşıyorum. Verdiğim savaş örgütsel savaştır, gelin ordulaşmamızı görün. Her türlü siyasi sorun üzerine, hatta güdüler üzerine nasıl açımlama yaptığımızı görün. Yoldaş olacaksanız, bizim özgürlük düzeyimizi temsil edeceksiniz. Benden daha fazla yorulmamışsınız. Elinizde az bir çalışma, görev var. Neden bunlarla bu kadar oynayacaksınız. Doğru çalışma tarzı, doğru savaş neden işinize gelmesin. Sizi şimdi yoldaş olarak belleyelim ama bu, ancak doğru çalışırsanız olur. Şimdi düşünün ben de bu sahayı parti politikamız, yaşamımız için esas almazsam, burası bitmiştir. Ne Kürt ne Kürdistan ne insan kalırdı. Hiçbir şey kalmazdı.
Ama sorumluyum, büyük çizgi savaşını vereceğim. Kendimi yitirtemem. Rahatlık vardı, saraylar bile vardı, ama ben bir gün bile kalmak istemedim. Bu etli-metli yemeklerden de nefret ediyorum. Her gün kuru ekmek ve biraz da iyi pilav oldu mu, bayılıyorum. Gerçekten bunu günlük olarak görebilirsiniz. Bu benim yaşam felsefemdir. Burası ne kadar sıcak bir yer, ama en çok yoğunlaştığım yerdir. Bu tartışma, bu yoğunlaşma büyük bir savaş tarzıdır. Benim yetkilerim elinizde olsaydı ne yapardınız? Nereye gitsem el üstünde tutuyorlar.
Her an insanların, sizlerin hizmetinde olduğunu görmüyor musunuz? Neden kendinizde biraz böyle örnek yönler teşkil etmiyorsunuz? Ben, vicdanınız “kıt” derken bunları kastediyorum. Yine yaşayın, ama önce güvenliği sağlayın, güvenlik için savaşı geliştirin. Yani bir duygu ilişkisi istedin mi, önce güvenlik gerekir. Önce savaşın esenliği gereklidir. Aksi halde ya hain olursunuz ya da imha olursunuz.
Yüreğiniz bunu nasıl kabul edecek? Ortalıkta kurbanlık koyun gibi kalırsınız. Ben deli miyim, şimdiye kadar ayaktayım. Neden? Düşmana karşı büyük bir özgürlük ifadesi olmak için. Ben de klasik Kürt erkeği gibi kendimi yatırabilirdim. Ama ben hemen her şeye inat ettim. Asıl hikâyem burada gizli. Asıl inat ettiğim nokta burası. Güçlenmek istiyorsanız, siz de biraz benim yaptığım gibi yapın. Biraz benim yaklaşım tarzımı derinliğine anlayın. Putlaştırıcı biçimde değil. Eğer doğrusunu yaparsanız düşman karşısında dehşet olursunuz. Amansız halk önderi olursunuz. Bu cesaret ve fedakârlığınız olduktan sonra kesinlikle karşınızda hiçbir güç dayanamaz. Tarihi bir çelişkiyi çözüyorum. Burada bir Kürdün düşürülüşündeki dirilişi temsil ediyorum.
Bir Kürt kadını biçiminde düşmenizi önlemeye çalışıyorum. Koca karılaşmanızı, köleleşmenizi önlemenin savaşımını veriyorum. Zavallı bir kocakarıyı elden ele atsalar ne olur? Kaldı ki artık sizi idare edecek erkek de yok. Ne iş var ne güç var ne imkân var ne ev var ne de başka bir şey. Sizi sevecek yerleri bile yok. Biz bunları düşünmek zorundayız. Ağlamakla, sızlamakla da olmaz. Bazı arkadaşlar çok imansız, hâlâ bizi anlamaya yanaşmıyorlar. Ben, yemeyin, içmeyin, sevmeyin, saymayın demiyorum. Bunun da kabul edilir tarzı vardır. Kendinize layık olan değerler üzerinde müthiş ısrarlı olun.
Örneğin birine gücüm yetmedi mi veya ulaşamadım mı, kendi savaşımımı veririm. Bir köylünün, bir ağanın ayağına gitmem. Bu bir ilke. Bir özgürlük ilkesi. Ne yapayım? Çocukken dağa çıkıyordum kuşların peşine korkunç düşüyordum. Dağda bir şeyler bulmak benim için büyük tutkuydu. Bir zenginin birkaç fıstık ağacını yolma o zaman benim için büyük bir eylemdi. Fakirinkine pek fazla gitmiyordum. Bağı bostanı fazla olanın birkaç üzümünü koparmak benim için büyük bir eylemdi. Ve arkadaşlarımı besliyordum. Bu biçimler kendi çabalarımla bir oluşuma, bir özgürlük ilkesine yol açmaktır. Siz, hazırı peşkeş çekiyorsunuz. Bizim daha 9-10 yaşındaki çocukken değerler uğruna verdiğimiz bu savaşımımızı düşünün. Siz geliyorsunuz, bizim elimizdeki mutlak olanakları alıp, bırak değer katmayı, gidip üzerinde ucuz yaşıyorsunuz, peşkeş çekiyorsunuz. Biraz bize saygınız olsa bunu yapar mısınız? Maalesef her türlü kötülüğü yapıyorsunuz. Ben hâlâ bütün gücümle bir çaba sahibiyim.
Hâlâ anlamıyorlar, “PKK'nin parası çok, otoritesi var, istediğini yaşayabilirsin” diyorlar, ama öyle değil. Bakın ben yaşayabiliyor muyum? Hayret ediyorum, neden vicdan sahibi olamıyorsunuz. Hepsi sizin gibi genç kızlar.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER