TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (173.BÖLÜM)
Tavrınızı iyi belirleyeceksiniz. Numara yapmayacaksınız. Canınızın sıkıldığını, şunu veya bunu istediğinizi söylemeyeceksiniz. Bunlar ayıp şeylerdir. Biz bu tür tavırları kocakarılara özgü tavırlar olarak değerlendiriyoruz. Bu yoldaşça bir istem de değildir.
PKK’nin yiğit militan deneyiminden bir yoldaşın neyi isteyebileceğini çıkarmak mümkündür. Bu konuda ölçüler vardır ve bunlar kanıtlanmıştır. Tabii diğerleri kabadayıca yaklaşıyor ve ruhumuzla oynuyorlar. Her biri değişik telden çalıyor. Kimi yetkisiyle oynuyor. Nitekim yetkiyle çok oynadılar. Biz, düşmanın provokasyon tezgahı kırk gün çalışsa, bu tür tutumlar gelişemez dedik. Siz kendiniz de söylediniz. Polisin, “Sizinle kırk gün uğraşsak, kendi kendinize verdiğiniz zararı verdiremeyiz; bizim verdiğimiz zarardan kat be kat fazlasını siz kendi kendinize veriyorsunuz” dediğini belirttiniz. Bu, kişilikten ileri geliyor. Bir kişilik kendisini siyasal planda ve örgüt adamı olarak hazırlayamazsa, her zaman tehlikeli tutumlara girebilir. Düşman da bunu körüklemektedir. Zaten şu anda TC’nin körüklediği şey budur. “Pişmanlık Yasası” bunun temel yasasıdır. Şimdi bu yasanın önü genişletildi. TC, aşiretleri birbirine kırdırtmak için yasa çıkardı, herkese silah verdi. Türk sömürgeciliği kalleşçe eski oyunları bir kez daha tekrarlıyor. Para vererek insanları düşürmeye çalışıyor.
Kürdistan’da aileciliğin güçlü olduğunu biliyor, ailelerin yarısını kendisi besliyor. Bu Kürdistan’ın ezeli hastalıklarını ve zayıflıklarını sonuna kadar kullanma taktiğidir. Hemen belirtelim; sizler iyi niyetlisiniz, ama geride anneniz, babanız veya kardeşlerinizin bir bölümü düşürülmüştür. Bazıları insanın kabul edemeyeceği pisliklere bulaşmıştır. Kimi içkici, kimi serserinin tekidir. Bazıları bilinçli ajanlık yapmaktadır. Bu gerçektir. Peki, bu durumda ne yapacaksınız? Aile değerlerine kısmen bağlı olduğunuzu biliyorsunuz. Aile ilişkileri tehlikeli bir mayındır. İçimizde, bu durumu biraz dikkate aldığınız ve ailenizi kollamak istediğiniz zaman neyi kollamış oluyorsunuz? Kollanması gereken bu kadar değer kollanmazken, dolaylı ya da dolaysız düşmana hizmet eden değerleri kollamak ne demektir? Aileye böylesi sağlıksız bir yaklaşım doğru değildir.
Aslında aileleriniz ne kadar düştüklerini bilmemektedir. Aileleriniz ve yakın akrabalarınızın nasıl bir duruma düştüklerini siz bu bilincinizle anlayamazsanız, onlar nasıl anlayabilir? Dedim ya, Kürdistan’da gaflet ve ihanet yaşanmaktadır. Kürdistan’da ihanetin ulaştığı boyutlara dünyanın başka bir yerinde rastlanabilir mi? Ülkemizde devrimcileşme nasıl olmalıdır? Tersine Kürdistan’da ihanet güçlüdür. Bu geleneksel ruhtur; klan, kabile ve aşiret ruhudur ve oldukça gelişkindir. Amatör ilişki, grup ve sempati ilişkisi çok güçlüdür. Siyasal ve örgütsel ilişkiler oldukça zayıftır.
Hemen söyleyeyim, hiçbiriniz buna gelemiyorsunuz. Her gün üzerinizde bu kadar durmamıza rağmen, sizi bir türlü daha sağlam siyasal ve örgütsel ilişkilere getiremiyoruz. Buna karşılık öbür yanınız güçlüdür. Sizleri etkisi altına alan amatörlük, yakın sempati ilişkileri ve daha çok da ilişkisizlik ve ilgisizlik durumu oldukça etkindir. Bu ilişkisizlik veya ilişkide ilgisizlik, zayıflık, buna uygun davranmama ve örgütlü ilişkilere yüklenmeme kişiyi nereye götürür? Bu yaklaşım taktiğe nüfuz edemez, taktiği konuşturamaz. Taktik konuşturulmayınca, taktiksizlik ve taktikle oynamak konuşur. İşte düşmana en büyük hizmet budur.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER