SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT II (264.BÖLÜM)
Bu dönemin gözde militanı Şahin Dönmez’dir. Yardımcılığıma oynuyordu. Fakat içte yoldaşına karşı ilk vahşi cinayeti o işlemişti. Kendini bu tür inisiyatiflerle güçlü gösterme istemi ağır basıyordu. Kompleksli olması, aile yapısından kaynaklanıyordu. Önderliksel doğuşun bir zaaflı tarafıydı. Polis sorgusunda hemen çözülüşü, erken Ortadoğu seferine yol açtı. Çözülmeseydi, tarihin seyri bambaşka olurdu. Ayrıca onur savaşını veren yoldaşlarına yüklenip ölüm oruçlarına zorlamasaydı, 15 Ağustos süreci mevcut biçimiyle gelişmeyebilirdi. Kürtlerde zor koşullarda kolay saf değiştiren tipi temsil eder. Rahat ve ikbal günlerinde ise, bunlar en öndeki gibi gözükmeyi tercih ederler. Büyük ihtimalle devletin Kesire ve Necati yoluyla grubu ve en çok beni denetime almak istediği, geleneksel yöntem olan kadın ve para yoluyla bunu sağlamaya çalıştığı belirtilebilir.
Büyük yanlışlıklar yapsaydım, PKK daha doğmadan grup aşamasında tasfiye olurdu. Kürt kişiliğinin karşısında hep yenik düştüğü para ve kadın, iki etkili silah olarak kullanılmıştı. Bir cinayet ve bir yakın çözülme, tarihin seyrini değiştiren adımları atmamı beraberinde getirdi. Cumhuriyet döneminde halkın özgürlük iradesi tarihi bir kurumlaşmayla ilk defa karşı karşıya gelmişti. Kişiliğim zorlu bir süreci aşmıştı. Yurtseverlik, aile çemberinden kurtuluş, gençliğin hastalıklı duygusallığından yıkılmadan çıkış, PKK adıyla yeni bir kimlik ediniş bu dönemde ilk defa tarih sahnesinde belirmektedir. Halkın alternatifi doğuyordu. Geleneksel komplolar aksi sonuç vermişti. Ortadoğu’ya hicret tarihsel örneklerinden az önemli değildir. Önderlikte yeni bir durağı temsil etmektedir.
b- Kiflilikte Sosyolojik Parçalanma ve Yeniden Yapılanma 1980-90 süreci, Önderliksel gelişme açısından yerel kişiliğin yırtılması ve yeniden kurulmasıdır. Hicret bazı kayıplarla birlikte grubun ana gövdesini kurtarmıştır. Dünya dengesinin en kızgın üçgeninde karargah kurulmuştur. İsrail-Lübnan-Suriye üçgeni Mezopotamyalıların geleneksel hicret alanlarının başında gelmektedir. Doğu Batı dengesi ve çatışması en sıcak günlerini bu sahada yaşamaktadır. İslam içi tarihi çatışmanın en önemli bir aşaması, İran-Irak savaşı (1980-88) başlamıştır. Arap-İsrail çatışması en sıcak dönemlerinden birini yaşamaktadır. Kürt milliyetçiliği yeni arayışlar içindedir. İlkel milliyetçilik yeni koşullardan yararlanmaya çalışmaktadır. Bu koşullarda Kürt halkının özgürlük iradesi kurumlaşıp yayılma şansına sahipti. Önemli bir muhacir kesim birikmişti. 300’e yakın kararlı topluluk oluşmuştu. Suriye ve Lübnan Kürtleri kapılarını mücadeleye açmışlardı. İran Devrimi geniş olanaklar yaratmıştı. Ülkede mücadelenin sıcaklığı devam ediyordu. Türkiye’nin denetimden çıkma tehlikesi Batı’nın 12 Eylül rejimine onayını çıkarmıştı. Filistinlilerin yaklaşımı tüccar mantığıyla yüklüydü. Varlığımız sayesinde Ankara’dan taviz koparınca, ciddi bir dostlukları kalmamıştı. Suriyeliler uzun vadeli ihtiyati bir yedek gibi yaklaşıyorlardı. Kurtlaşmış Kürt milliyetçisi YNK (Kürdistan Yurtseverler Birliği) lideri, birçok toy kişiyi kullandığı gibi, PKK Önderliği’ne de aynı şekilde yaklaşmıştı.
Durumlar her bakımdan değişmişti. Tarihsel rol oynamak için büyük hatalar yapmamak gerekirdi. Ayrıca hicret kokuşmuş bir mülteciliğe dönüşmemeliydi. Avrupa’nın yozlaştırıcı etkisine karşı dikkatli olunmalıydı. Uygun zamanda ülkeye dönüş hazırlıkları en temel çalışma olmalıydı.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER