TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (143.BÖLÜM)
Bir talimatla bu tutuma müdahale ettiğimizi biliyorsunuz. Bu talimatta, feodal güruhun anlayışları her yönüyle ortaya konulmuştu. Yönetim ve parti adına içine girilen durumu kapsamlı olarak ele almıştık. Aslında daha sonra, buna benzer çok sayıda örnek ortaya çıktı. Kuşkusuz buraya düşman ajanları da gelebilir. 1985 yılından beri bunlardan bazılarını açığa çıkarıyoruz. Eğer bu konuda ihtiyatı elden bırakmış olsaydık, buradaki yapımızın yarısı aynı duruma düşürülecekti. Hem de bunu mutlaka itiraf ettirerek yapacaklardı. İnsan baktığında, aslında burada bir kölelik durumunun bulunmadığını bir çırpıda görür. Ne var ki, bu mantığa bulaştırılmamış tek bir kişi bile kalmamıştır. Bir yöneticinin bu kadar yoldaşa göstermesi gereken sevgi, saygı ve hürmet vardır. Benim yoldaşlara gösterdiğim onurlu bir sevgi, saygı ve hürmet vardır.
Çünkü biz burada halkın özgür yaşamını temsil ediyoruz. Bir PKK militanı bundan daha aşağısını ne kabul edebilir, ne de ettirebilir. Çözümlemelerin başında da söyledim; bu çok ilkesel bir tutum ve davranıştır. Bu son olayda bir gaflet durumunun yaşandığını söyleyenler olabilir. Ancak ortaya çıkan gerçekler, ortada böyle bir gaflet durumunun olmadığını göstermektedir. Binlerce örnek; onun söylediği her sözün, attığı her adımın ve kullandığı silahın, kendini parti değerlerini onikiden vurmaya götürdüğünü kanıtlamaktadır. Silah bunun sadece yüzde biridir; yani gerçek mermi, işin sadece yüzde birini oluşturmaktadır. Ama sözcükler ve davranışlar biçiminde çıkan mermiler, hiç de gerçek mermilerden daha az tehlikeli değil dir. Onun, benim üzerimde denemek istediği tavırları ve davranışlarını biliyorsunuz. Yine daha önceki değerlendirmelerde de belirttim: Bu alan bizim için yaşamsal bir önem arzetmektedir. Ama yaratılan imajla, buranın düşman tarafından adeta ele geçirildiği ve adım atılamaz bir durumda olduğu şeklinde gösterilmeye çalışıldı. Burada emeğimin bulunduğunu söyledim. Buraya gelemeyecek durumda bulunuyorsam, o zaman benim önderliğim nerede kalır?
Önderlik ediyorsak, bu çabamız devam ediyorsa ve kamp bizim sorumluluğumuz altında ise, bu çabamıza sahip çıkacağız. Yanlış düşündüğünü, kampı öyle kolayca bırakmayacağımızı ve ajanlarla dolu olsa bile oraya gitmemiz gerektiğini belirttim. Ve geldim. Israrlara rağmen gelmem gerekiyordu. Mevziler öyle kolayca bırakılamaz. Böyle bir durum varsa, bu bende ciddi eksikliklerin olduğunu gösterir. Bu eksikliğimin faturasını ödemek zorundayım. Neye mal olursa olsun, bunun faturasını ödemeliyim. Ve gerçekten de böyle yaptık. Doğru olanı buydu. Önceden de belirttim: Çok açık bir durumla karşı karşıyaydım. Beni bile yolumdan alıkoymak istiyordu. Aslında hizmet etmek gerekiyor. Ne pahasına olursa olsun, hizmetten kaçabilir miyiz? Önderliğin önemli olduğunu, önderliğin attığı her adımın önemli olduğunu biliyorsunuz.
Önderlik gelişmeler karşısında bir sapmayı yaşadı mı, bunun etkileri çok daha kapsamlı olacak ve kolay kolay giderilemeyecektir. Niyet ne olursa olsun, yapılan şey bizi kendisine göre bir pozisyon içine almaktır. Aslında bu da bir mermidir, bizim gerçek bir mevziden alıkonmamızın çabasıdır. Bu bize kadar yansıdığına göre, başka sayısız durumlar da vardır. Ona karşı hemen hemen yirmi kadar talimat yolladık. Bu süre içinde yollanan talimatları incelerseniz, bizim bu mantık ve kişiliğe muazzam bir yol gösterdiğimizi, durumunu çözümlediğimizi ve biraz da Parti Önderliği’ni ve militanlığını savunduğumuzu göreceksiniz. Oysa her zaman söylediğim gibi, incelemesini bilmiyorsunuz. Yirmiye yakın talimatın içerisinde bu mantık ve kişiliğin yürüttüğü tahribatlara, partiyi sindirme, parti değerlerine boyun eğdirme, onları köleleştirme, parti değerlerini özgürlükten yoksun kılma ve özellikle nefes alamaz duruma düşürme tutumlarına karşı sürekli olarak partinin savunulması vardır. Kendisine “Aman etme, biraz daha düşün, mantığını birazcık gözden geçir ve tutumunu düzelt” denilmiştir. Bütün talimatlarda bu tür şeyler çok açık işlenmiştir. Yani benim de bir mücadelem vardır. Biraz akıllı olur ve biraz da okursanız, bunu iyi görürsünüz.
Aslında saygıyla dopdolu yaklaşımlar sergilenmiştir. Ortada bir hizmet vardır. Hatalar ve mantık çok net olarak ortaya konulduğu gibi, düzeltme yolları da gösterilmiştir. Bu alanda olup bitenler ortadadır. Ülkede olup bitenler de bütün yönleriyle açığa çıkmaktadır. Yedi-sekiz aylık bir süre içinde, sadece bu kamp alanındaki parti değerlerini savunmaya yönelik ard arda talimatlar sıralanmıştır. Bir de konuşmalar vardır. Bazı sonuçlar çıkarmak açısından bunları benimsemeniz gerekir. Bu, önderliğin bir gereğidir. Dikkat ederseniz, bizim pozisyonumuz güçlüdür. İstesek bazılarını bir anda yerle bir edebiliriz. Ama bizim parti değerlerini eğitme tarzımız vardır. Bizde bastırma durumu yoktur. Ama kendisi yapının yüzde doksandokuzunu bastırmayı deniyor; değerleri tahrip ediyor ve insanları kişiliksizleştiriyor. Biz böyle yapamayız. Bizim büyük bir adalet anlayışımız, büyük bir yol gösterme, aydınlatma ve düzeltme çabamız söz konusudur. Bunu Kürdistan için, Kürdistan halkı için yapacağız. Kişi buna uyar veya uymaz, bu kendisinin bileceği şeydir. Bu bizde dikkat edilen bir yöntemdir.
PKK’nin resmi ve fiili önderliği düzeyinde işler böyle yürütülmektedir. Bunların pratik örneklerini de sunuyoruz. Sana bu kadar hizmet ediliyor. Senin için neden bu kadar harcama yapalım? Neden bu kadar insanı hizmetine koşturalım? Buna mecbur muyum? Sana ve ailene yaptığım hizmeti aileme yapmıyorum. Birçok yoldaşımız belki de yaralı haliyle inim inim inleyerek şehit düşmüştür. Ama parti sana bu fırsatı tanıyabiliyor. Tabii o bunu görmüyor bile.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER