NASIL YAŞAMALI (39.BÖLÜM)
Erkek, Kadının Özgürlük Yoldaşı Olmalıdır;
Sanıyorum şimdi biraz daha iyi anlıyorsunuz: Neden kolay ilişki, neden kolay cinsellik, neden kolay aşk olmadığını. Onu şimdi çok daha iyi anlıyorsunuz ve bunların kolay olmadığını biz biraz ortaya çıkardık. En büyük hain yaşam tehlikesine girmeden, gerçekleri biraz böyle götürebildik, onun savaşım imkanlarını yakalayabildik. Şimdilik birbirimize yapabileceğimiz en büyük iyilik birbirimizi savaştırma imkanını yaratmaktır. Bir kızı savaştırmak için sonuna kadar boy ölçüşün. Çağrıyı iyi bir savaş, iyi bir örgütlenme temelinde yapın. Tersinden örgütü, savaşı tasfiye temelinde ilişkiler olmaz. Ama maalesef şimdiye kadar hepsi de tasfiye temelinde oldu. Ben bile şu halimle (aslında görüyorsunuz ne kadar büyük ilişki ustası ve iradesiyim) acaba ne olabilir diye derin derin düşünüyorum.
Daha önce anlattım; “bu ilişkiler nasıl böyle oldu” diye. İlişkiyi tanımıyorsunuz, anlamıyorsunuz; yapacağınız tek şey kendinizi derinleştirmeniz, yoğunlaştırmanız ve mümkünse ilahlaştırmanızdır. Başka türlü Kürt işinin altından çıkılamaz. Tabii varsa yetenekleriniz, âşık olma gücünüz, ilah olma gücünüz, militan olma gücünüz, o zaman başarabilirsiniz. Peki siz önderliği nasıl tanıdınız? Sıradan bir dost bile bizi biraz doğru tanırken, siz niye bizi bu kadar geri ve dar tanımışsınız. Sözde siz bizim militan yoldaşlarımızsınız. Militan yoldaşlar birbirlerine böyle mi yaklaşır? Ben sıradan insanların yanına giderim, hepsi heyecana gelir, hepsi aşka gelir. Ben de bu ilişkiyi anlamaya çalışıyorum. Sıyrılacaksınız, gerçeklere büyük dönüşüm gücü vereceksiniz.
Aslında çerçeveyi daha da derinleştirme gereğini duyuyorum, biz bu işi biraz edebiyatçılara bırakmak istedik ama öyle gözüküyor ki, bu işin edebiyatını da en iyi biz yapmak durumundayız veya yapmamız gerekiyor. Kadın bir güç kaynağıdır aslında. Küçük görmeyelim; gücü kurutulmuştur ama eğer işlenirse güç kaynağı olmaya adaydır. Ama şu anda adeta kör bir kuyu gibi, bulaştın mı batarsın. Aydınlatıcı, çarpıcı, yakıcı bir güç kaynağı olmayı denemelisiniz. Yoğun bir siyasal, sosyal, kültürel ve edebi savaşımın ilgi odağı olmalısınız. Mümkünse kendinizi yetiştirin. Erkekler eğer bu konuda iddialıysa bazı kadınları yetiştirsin. Karşı cinstendir diye ya inkâr etmek ya da saldırmak yerine, onun gerçeğini biraz ortaya çıkartalım. Böyle bir sürü arkadaş yaratmaya çalışın, yardımcı olun.
Çünkü kızlar biraz zor durumda. Yani onların hem fiziki hem cinsi hem ruhi ve hem de toplumsal olarak çok zorlukları var. İyi bir erkek yoldaş onlara zayıflıklarını kötüye kullanmada değil, gidermede yardımcı olmalıdır; erkekliğini böyle göstermelidir. Kaba anlamıyla cinsel hakimiyet temelinde değil, gerçek eşitlik ve özgürlük yoldaşı gibi bunu gösterebilmelidir. Militan dediğin, bu tutumun sahibi olmayı becerendir. Düşünün, bir kadın bana dayanarak ülkeyi düşmana peşkeş çekmek, bütün kadınları özgürlükten uzak tutmak, bütün kadınlarımızı basit bir ilişkiye köle etmek, bunun mücadelesini amansız yürütmek istedi. Bu tehlike son derece somuttur. Bugün böyle yüzlerce ilişki bizim kadroların başına geliyor. O zaman tabii ki ben kendime önder diyorsam, siz Başkan diyorsanız, hele ulusal düzeyde artık bu kabul de görmüşse olağanüstü olmak zorundayım. Militanlar da öyle. Her ilişkiyi kabul edemezsiniz. Çok açık ki, ilişkinin dağarcığında her şeyi araştıracaksınız.
Dedim ya, yetkinlik arayacaksınız. Kaldı ki, bunu kendim için de arıyorum; ulus, parti ve halk için arıyorum. Ne kadar bilinç ne kadar davranış gücü ne kadar cesaret ne kadar fedakârlık ne kadar ustalık ne kadar her yönüyle yeterlilik varsa hepsi partiyi oluşturma, kadro örgütlenmesini sağlama esaslarıdır. Özgür kadını yaratma esaslarıdır. Dolayısıyla çekişeceğim tabii, bu uğurda savaş yürüteceğim. Aksi durum birbirimizi aldatmak olur. Partiyi aldatırsak halkı aldatmış oluruz. Siz “hemen ilişkilere bir çırpıda teslim olduk” diyorsunuz.
Partiye de kendinize de yaklaşımlarınız hep böyle. Ucuz tepki, ucuz duygulanma, hemen birbirini benimseme veya reddetme. Siz bitirdiniz militan tutkusunu, militan aşkını, militanın görev anlayışını. Benim sizden istediğim ne? İşler sizin sandığınız gibi değil, yaptığınız gibi olmuyor. Şu anda geliştirdiğimiz tutum, biraz yol aldırıyor. Çünkü kolay beğenenlere, kolay tepki duyanlara, duygulananlara kolay cinselliğe safları açık tutsam acaba bir gün ayakta kalabilir miyiz? Kolay cinsel ilişki gelişse, ortada irade diye bir şey kalır mı? İrade eğitimi diye bir şey kalır mı? Dolayısıyla benim biraz geliştirmek istediğim, tek ideal çare gibi geliyor.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER