TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (183.BÖLÜM)
Parti yürüyüşünde iç engellemelerin durum
Parti hareketimizde daha çok iç yapıya ilişkin olarak ortaya çıkan gerçekler, genel olarak parti teorisi ve bunun bizdeki gerçekleşmesi, başarı için savaşımın ağırlıklı bir bölümünün bu cephede verilmesi gerektiğini iyice ortaya çıkarıyor. Hele hele Kürt halkının durumu değerlendirilmek istendiğinde, asıl savaşımın öncü düzeyinde çok büyük bir duyarlılıkla ve peşinen halledilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Mevcut yapımızın partileşmeyi biçimde kabul etse de, bu konuda özde sahte davrandığı ve doğrudan veya dolaylı olarak rahatlıkla düşmanı yaşayabileceği açığa çıkıyor.
İçteki devrimcileşmenin büyük önem taşıdığı, dış engellemeler karşısında iç engellerin zaman zaman neredeyse belirleyici rol oynadığı anlaşılıyor. Bugün hem sıradan bir yargılamanın ortaya çıkardığı durum ve hem de Agit yoldaşın şahadetinin beşinci yıldönümü nedeniyle sağlam yürüyüşün kendisini oldukça dayatması, bizi doğrularımız konusunda oldukça derinleşmeye ve daha emin yürütmeye zorlamaktadır. Bunlar çözümleme ve uygulamada döneme mutlaka gerektiği gibi karşılık vermenin hiçbir gerekçeyle ertelenemeyeceğini ortaya koymaktadır. Öncü düzeyinde dönüştürme eylemi başarı için, en tayin edici aşamaya varmış bulunmaktadır.
Düşman etkileriyle kurtuluşun etkileri en çok öncünün bu yoğunlaşmasında kendini göstermektedir. Köleliğimizin esas nedeninin içeride halkımızın ve şimdi de partimizin gerçekliği içinde mevcut düşürülmüşlük düzeyinin varlığına bağlı kaldığı, bir gerçek olarak karşımıza dikilmektedir. Bunu aştığımız ölçüde çözümleme ve ilerleme gelişecek, tersi durumda yenilgi kaçınılmaz olacaktır. Tabii dış etmenlerin yoğunlaştırdığı baskılar da vardır. Günümüzü değerlendirirken buna özen göstermek, bunun da ötesinde çok duyarlı olmak ve hesabı iyi yapmak gerektiği açıktır. En iri hükümran güçler ve devletler doğrudan ve dolaylı baskılarıyla öncülük düzeyimiz üzerinde etkili olmaya çalışmaktadır. Yine kendisine karşı açık cepheden savaştığımız baş düşmanımız bile eski yöntemlerini aşan yaklaşımlar içine girmenin sinyallerini vermektedir. Bu, geleneksel yöntemlerle devrimci hareketin boğulamayacağı ve gelişmesinin engellenemeyeceğinin anlaşılması üzerine varılan bir durumdur.
Aynı şekilde, dost konumunda olması gereken güçlerin çeşitli çıkar yaklaşımları da kendisini daha etkili kılmaya çalışmaktadır. Bunlar yeni durumlar yaratmakta, durum değerlendirmesinin daha yoğun yapılmasını, özellikle taktik ilişkiye dikkat edilmesini ve taktikte yaratıcı olma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Fazla yaratıcı değeri olmayan istekler ve kısaca üretmeyen taktiklerle günümüzün gelişime tabi tutulamayacağını ve her dönemin kendine özgü taktiklerinin mutlaka ustaca devreye sokulmasını gerekli kılmaktadır. Baş düşman da bile görülse, ortaya çıkan değişikliği isabetli değerlendirmeyi, yanılmayacak ve özü zedelemeyecek yaklaşımların behammehal gösterilmesini önemli hale getirmektedir.
Böylece bu aşamada iç ve dış frenleme ve kendi çıkarlarını biraz da ha yayma biçiminde ortaya çıkan yeni durumu değerlendirerek, yürüyüşü daha etkili kılmak ve engellerden başarıyla çıkış yaptırmak bir görev olmaktadır. Bundan sonra yürüyüşümüz biraz daha hız kazanacak, çeşitli mücadele alanlarında gelişmeler ortaya çıkaracak, daha geniş yığınları etkisi altına alacak, toplumsal alanımızı olduğu kadar uluslararası alanı da daha fazla etkileyecektir. O halde yapılması gereken şey, geçmişten çıkarılacak derslerle öncüye yaraşır düzeyin tutturulmasını başarmaktır. Bugünlerde özenle yapmamız gereken iş budur. Eğer önemli işlerden gerçekten ders çıkarmak, ayrışmak ve netleşmek, düşmanın dolaylı etkilenmelerinden kurtulmak ve kendimizi kendi gelişme yönlerimize layıkıyla vermek istiyorsak, öncüye yaraşır düzeyin tutturulması kesinleşmelidir.
Döneme layıkıyla cevap vermekte iddialı olduğunu söyleyenlerin bu düzeyi mutlaka tutturması kaçınılmazdır. Bunun kavranması gerekir.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER