TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (51.BÖLÜM)
Rapor sistemi böyle işletilmez. Ne olduğu belirsiz iki paragraflık yazacaksın; altında bir saygı ibaresi bile yer almayacak. Partinin Genel Sekreterliği’ne karşı böyle yapılmaz, ona böyle rapor yazılmaz. Onun başında Ali arkadaş ya da Veli arkadaş bulunmuş, bu önemli değildir. PKK’nin otoritesi kutsaldır. PKK’nin pratik yönetim üyeliği kutsaldır. Herkes ona dürüst ve özlü yaklaşmak zorundadır. Bunu kavramayan ve korumayan adamı atarlar. Kişi çok geri ve hatta kuşkulu birisi de olabilir. Ama eğer o PKK üyesi ise kendisini ciddiye alacağız. Ona yoldaşça yaklaşacağız. Ona karşı değişik ve ikiyüzlü yöntemler kullanmayacağız.
Partileşmek için bu zorunludur. Halkın otoritesi haline gelmek için bu vazgeçilmezdir. Biz bu konuda işlerin düzelmesi için büyük çaba harcadık. O zaman arkadaşlar neden hala bunu dayatıyorlar? Bunlar şunu iyi bilmelidirler ki, parti içinde böyle etkinlik kurulamaz. Kişi böylesi yöntemlerle partimizin içinde yer tutamaz. Kendi bireysel çıkarlarına da ulaşamaz. Bazı rahatsızlıkları veya gizli amaçları varsa, onları da gideremez. Ben işleri nasıl ele alıyorsam, benim kadrom ve bana karşı sorumlu olan adam da böyle ele almalıdır. Günlük olarak bir yığın faaliyet yürütülmektedir. Ben günlük tutulmasını istedim.
Özellikle genel yönetim seviyesinde günlük olarak yürütülen faaliyetlerin kayda geçirilmesini belirttim. Bunların sonuçları nerededir. Biz gelişmek ve kurumlaşmak istiyoruz. Bunlar bunun için gerekli şeylerdir. Bunları yapmayacaksın, ama yürütmeden ve genel sorumluluktan söz edeceksin. Bu olamaz. Yıllarca parti içinde kalacaksın ve üstelik eksikliklerinden söz edeceksin. Eksiklik kabul etmiyorum. Gönderilen yazılarla daha bir yığın şeyi reddediyorum. Bu raporlarda kabul etmediğim yığınla şey vardır. Zaten onlara gerekli cevabı verdim. Şimdiye kadar beş on talimatlık cevap gönderdim. Son olarak bu değerlendirmeleri sunuyorum. Neyi kabul edip, neyi etmeyeceğim burada dile getirilmiştir. Benim kabul edeceğim ve onaylayacağım şeyler vardır, kabul edemeyeceğim şeyler vardır. Ya kabul etmediğim şeyleri giderirsin, emre hazır olmak budur, ya da yapmayacağını belirtir ve çekip gidersin. Özeleştirinde samimiysen, özünü buna göre hazırlayacaksın. Seninle öyle yürüyeceğiz. Yoksa aramıza mesafe koyacağız. Ben kendi sorumluluğumun gereklerini böyle geliştirmek zorundayım. Ben sadece birkaç kişinin değil, bir halkın işlerini yürütüyorum. Bu, her arkadaş için geçerlidir. Öbür arkadaşlara da söylüyorum: Onlar da en az bu tutum kadar sorumluluk sahibidir. Böylesi, bir yığın bireysel şey ortaya çıktığında, parti içinde ve onun en yüce kurumuna karşı bu kadar ciddi yetmezlikler serginlendiğinde, bir şey bilmemek bu arkadaşları sorumluluk altında bırakmıyor mu? Bunlar partinin önderlik hattıyla nasıl ilişkide ve işleyiş içinde olunduğunu neden incelemiyorlar? Talimatlar yeterince hayata geçiriliyor mu? Arkadaşlar bu konuda en azından denetim görevini neden yerine getirmesinler? Onlar da sorumludur.
Hiç kimse çeşitli bahaneler ve bireysel özellikler ileri sürerek bu sorumluluktan kaçınamaz. Hepiniz gençsiniz. Ben konuşa tartışa, işleri düşüne düşüne, nefes bile alamıyorum. Sizin olanaklarınız çok daha fazladır. Sağlığınız yerindedir. Diliniz az çok konuşuyor. Yumruğunuzu sıkarsanız, birçok şeyi paramparça edersiniz. Dilinizi işletirseniz, şair gibi konuşabilirsiniz, birer hatip olabilirsiniz. Bu konuda, bazı şeylerin ardına sığınarak, basit izahlara girişmekten kaçının. Buna gerek yoktur. Buradan hemen Cemal için şunu belirtelim: Eğer partiye bağlılıkta kendisine güveniyorsa, kendisini, hatalarını sınıfsal temelleriyle, ideolojik, siyasal ve örgütsel sonuçlarıyla ortaya koymaya davet ediyoruz. Kendisi ciddi bir yetmezliğe ve üslup hatasına düşmüştür. Partiyle kendisi arasında sağlıklı olmayan bir durumun ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bundan kendisi sorumludur. Biz Parti Önderliği olarak şimdiye kadar kendisine saygıda kusur etmedik. Ağzımızdan bazı sert sözcükler çıksa da, bunu, kendisinin partimize de zarar veren tutumuna derhal son vermesi için yaptık. Bu kötü bir gidişi durdurmak içindi. Eleştirilerden gereken sonuçları çıkarmasını, konuya en gerçekçi bir biçimde yaklaşarak, fazla uzatmadan kişiliğini ortaya koyup, PKK ile ilişkilerini doğru ele almasını ve uygulamasını, ister olumlu ister olumsuz olsun, bu konuda gereken çabayı göstermesini istiyoruz. Sorun ister sözle çözümlensin, ister ağır bir cezayla sonuca kavuşturulsun, ister kendini yeniden ve güçlü bir biçimde gerçek bir PKK’li olarak hazırlamaya çalışsın, genel yönetim bütün bunları kendi bünyesinde tartışacaktır.
Eleştirisini veya varsa övgüsünü yapacak, gerekirse cezasını verecektir. Savunmasını alıp inceleyecek, kısacası en doğru sonuca ulaşacaktır. Geçmişi ne olursa olsun, kongre sürecine katılan arkadaşlar vardır. Bunlarla birlikte yapılan şeyler bulunmaktadır. Bütün bunlar birikmiştir. Bunu şimdi açıyor ve sonuca götürüyorlar. Buna bağlı olarak başta yönetim içindekiler olmak üzere, bütün arkadaşlar kendi özeleştirilerine yönelmelidir. Gözlerinin önünde bu kadar olumsuzluklar cereyan etmesine rağmen, bunlara karşı ses çıkarılmamıştır. Bazıları onun bir sözcüsü gibi davranmış, bazıları nasıl bastırıldıklarını ve dıştalandıklarını söyleyerek, basit bir duruma düştüklerini ortaya koymuşlardır. Bunlar ciddi yetmezlikler ve basitliklerdir. Bunun için güçlü bir özeleştiri süreci yaşanmalıdır.
Özeleştiri süreci özellikle ortayolculukla hesaplaşma içinde olmalıdır. Hemen belirtelim ki, her arkadaş ortayolculuğu kendi bünyesinde dikkatlice ele alacak, genel yönetimden başlayarak hemen hemen bütün öğeler ortayolculuğa ilişkin düşüncelerini, bunun tasfiyesine ilişkin kararı ortaya koyacaktır. Bunu fazla ertelemeksizin ve bir eğitim sorunu olarak değil, bir karar sonucu olarak ele alıp işleyecektir. Bu konuda yazacakları rapor, son bir rapor olacaktır. Bunu her arkadaştan bekliyoruz. Bu raporlar öğretici olmalıdır. Bazıları yayınlanabilir. Bu kendi kişilik durumlarına ya da bütün parti bünyesine ilişkin olabilir. Bunlar gelişmeye hizmet edecektir. Kısacası özeleştiri sürecimizi ortayolculuk temelinde daha da derinleştirerek sonuçlandırıyoruz. Bütün bu çalışmaları başarıyla yürütmenizi diler, yoldaşça selamlarımı iletirim.
Genel sekreterlik 26 Ocak 1987
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER