NASIL YAŞAMALI (40.BÖLÜM)
PKK Aşkını Yaşayın;
Aşkınız yeni olmalı, ama bunun büyük savaşına hazır mısınız? Çok zor bir savaş ama başka çaremiz yok. Hepiniz böyle yapın demiyorum ama, PKK aşkının biraz böyle aşk olduğunu, bu geliştirilen savaşımının biraz böyle bir savaşım olduğunu da kesin göz önüne getireceğiz. Birbirinize ucuz tepkiyle yaklaşın demiyorum. Bütün bunlardan çıkan sonuç; örgüt saflarını, ordu saflarını altüst edecek anlamsız kadın tepkileri veya erkek dayatmaları değil. Son derece birbirinize ihtiyacınız var. Ama son derece çözümlenmesi gereken sorunlarınız var.
Mutlak anlamda birbirimize muhtacız ama mutlaka yerine getirmemiz gereken eğitsel, örgütsel, eylemsel görevlerimiz var. Bu görevler yerine getirilmeden sen bir erkeğin elini tutamazsın, bir erkek senin elini kolay tutamaz. Bütün bunların savaşın geliştirilmesi düzeyiyle orantılı olması gerektiği biçiminde bir formülün doğru olduğu kanısındayım. Yani bir sempatinizin, bir ilginizin ne kadar savaşı geliştirmekle bağlantılı olması gerekir? Hatta onu ne kadar geliştiriyor ne kadar yaşam alanı açıyor? Bu temelde ona kendinizi benimseteceksiniz, onu benimseyeceksiniz. Bütün ölçülerimde bu var. Düşünün, beni sevmek isteyen kızın gözü hemen Kürdistan'da ve savaştadır. Binlerce kadın var ve yüzlerce de şehidi var. Bunu ben gerçekten anlamlı buluyorum. Ama birçok savaşçı arkadaşımızın ilişkisi, bitiriyor. Her kim benimle ilişki kurmaya gelirse, önce benim amacıma, benim savaşımıma inanır. Bu çok açık.
Ama birçokları kıza yaklaşıyor, onu düşürmek için; erkeğe yaklaşıyor onu düşürmek için. Tabii ki, dikkatli olacağız. Biz, düşürecek ilişkiye geçit vermeyiz. Zaten Kürt bu temelde bitmiş, tükenmiş kadın ve erkek demektir. Birliktelikleri ölmüş, tükenmiş bir birlikteliktir. Biz o tarzı nasıl uygulayabiliriz? Bu konuda sergilenen çabalar, çok zorlu çabalardır. Ama bir Kürt çözümlemesidir, ulusal düzeyin çözümlenmesidir, kadın özgürlüğünün yaratılmasıdır. Bu kesinlikle kolay bir sorun değil. Siz de özgürlük savaşçısı olduğunuzu söylüyorsunuz, ama ben de özgürlük savaşını yürütüyorum. Acaba kendiniz için savaşı yürütecek gücü gösteriyor musunuz? Size sunulan savaş imkanlarını değerlendirebiliyor musunuz? Başka türlü nasıl yol alacaksınız PKK'de, Kürdistan gerçeğinde? Gerçekler ortada. Başka yolu varsa siz bana gösterin, beni inandırın, beni bağlayın. Özgür tartışmaya açığım.
Örneğin kızlar beni bağlasın. Kaldı ki buna açığım, en ufak bir sınırlama da koymuş değilim. Kavgamın sürdürücüsüyüm. Siz de bütün yönleriyle bu kavgayı bilerek bize katılın ve sonra “anlamadık, duymadık” demeyin. Erkekler de bunu anlasınlar. Ortada ilişkilerin ne kadar amansız olduğunu görsünler. “Eski erkekliğimiz böyledir, şöyledir” demeyin. Eski erkekliğin Allah belasını versin. Eski erkeklik kadından daha beterdir. Bu erkekliği ne yapacaksın, kaç para eder bu erkeklik? Biraz iş yapabilen erkeklik, sorunları öyle görüp değerlendirebilen erkekliktir. Kaldı ki, o erkekliğin de çözümlenmeye ihtiyacı var. Yalnız kadın çözümlenmesi değil, daha fazla erkek çözümlenmesine ihtiyaç var. Biraz da bunu başarmaya çalışıyoruz. Çözümlemeleri geliştirmeyeyim mi, yarım mı bırakayım? O zaman elde bir şey kalır mı?
Çözümlemelere kesin ihtiyaç vardır. Bu aynı zamanda kontroldür. Kontrol; parti ölçüleridir, önderlik ölçüleridir. Tüm bunları ölçü diye koyuyorum. Kontrol; kadının orduya doğru çekilmesidir, ordulaşmasıdır, eşitlik ve özgürlük temelinde görev almasıdır; komutanlaşmasıdır. Kontrol; erkeklerin de bu konuda parti gerçeklerine uygun görevlerine sahip çıkmasıdır; doğru aşk, doğru duygu ve doğru sevgi anlayışına ulaşmasıdır. Bütün bunlar olduktan sonra gelişmez olur mu? Bile bile bazıları bozarsa ve savaş örgütüyle oynarsa kaybedip gider. Böyle muazzam çalışan bir örgüte, savaş ve örgüt dışılığı, onun oldukça aydınlatılmış düzeyine karanlığı dayatırsan, kaybedersin. Bu konuda kontrol gelişiyor, daha da gelişecek.
Bundan sonra öyle kolay kolay PKK kadrosu olunamayacağını anlamalısınız. Gerekmiyor mu? Görüyorsunuz, siz savaşı bununla kazanacaksınız. Başka türlü ölünüzü gömecek yer bulamazsınız; cesetler çürür, kokuşur.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER