NASIL YAŞAMALI? II CİLT -146.BÖLÜM
İlk Ders Son Derstir Yaşam Dersidir Zafer Dersidir
Düşman cayır cayır her şeyi yakıyor, daha da yakacak. Ülkemizde yaşamın emarelerini bile bırakmayacak. Ve sen burada her gün “neden anlamadım, neden her gün kural hatası yaptım, kendimi yetiştiremiyorum” diye saf saf kendini aldatacaksın. Kabul edilebilir bir durum değil bu. Doğru dürüst bir önderlik dersini anlamayacaksın, o zaman seni ne yapacağım? Bu kadar uzun süre çalışmak sorun değil, ben ilk saatte verdiğim ders yeterli diyordum. Hâlâ esprim de böyledir: İlk ders, son derstir, yaşam dersidir, zafer dersidir. İlk dersi 25 yıldır tekrarlıyorum. Yeni katılımlara, kaşarlanmış tiplere de fazla bir şey demeyeceğim. Ama madem bu işlere “varım” diyorsunuz, lütfen bu dersleri kavrayalım ve biraz da kavratalım. Ben daha açmadım aslında “Nasıl Yaşamalı?” sorusundan öteye bunlar yaşıyorlar mı? Veya yaşadıklarına inanıyorlar mı? İşte bunu göstermeye çalışıyorum, çalışmalıyım. Şu anda bu benim için ciddi bir sorun. Yaşayanların böyle hata yapmamaları gerekiyor. Yaşamak isteyenlerin bu kadar kolay kaybetmeyi, kolay düşmeyi veya kolay sıradanlaşmayı kendilerine yakıştırmamaları gerekiyor. Mutlaka bir mesafe alınmalı. Ölü, çürümüş yanlarınızı mutlaka ayıklamanız gerekiyor.
Yıllardır ayıklama hareketi yapıyoruz. Çürümüş yanları kazıyoruz, pisliklerin hepsini ayıklıyoruz ve bu büyük ölçüde bir temizlik hareketi, iç temizleme hareketi oluyor. Yaşamanın emarelerini çoğaltmalıyız. Bir doktor gibi sizi komalık durumdan yavaş yavaş çekmek, çıkarmak gerekiyor. Bunları gözardı etmeyeceksiniz. Çünkü ayakta yürümekten haberiniz bile yok. Sakın aldanmayın. Benim bacağım şöyle sağlam, bir gözüm şöyle iyi görür demeyin. Bir göz çok iyi görebilir. Ama bir damarın sürekli kan akıtıyorsa 24 saat sonra ölebilirsin. Çünkü darbeler almışsın. Sizi 24 saatte öldürebilecek darbelerimiz de var. “Bir tarafım çok iyi çalışıyor” deyip kendimizi aldatmayalım, yaşam kompledir. Biliyorsunuz, vücutta ufacık bir yer kesilince bütün vücut acı duyar. Şimdi ufak bir parmağınızı kessek kıyametleri koparırsınız. Yaşam böyle bir bütünselliği ifade ediyor. Mutlaka sağlıklı yaşamaya anlam verebilmeliyiz.
Başka okullarda öğrendiklerinize bakmayın. Onların hepsi düşmanın okulları. Ve bizi böyle çarpıtan, bizi biz olmaktan çıkaran okullardır. Bir defa onların üzerine kırmızı çizgi çekin. Kendi yaşam okulumuzda bir şeyler öğrenebilecek miyiz? Sağlıklı öğrenciler olalım. Sizlerden bir çırpıda mükemmel savaşçılık isteyen yok. Bir sürü yeni genç gelmiş, onlara yaşam dersini öğretmemiz çok önemli. Yoksa hepsi ölümlüktür ve daha doğmadan ölmeleri çok yazık olur. Ben onun için ilk andan ruhunu, moralini yakalayacaksın, ondan sonra onu biraz parti yaşamına, savaş yaşamına bağlayacaksın diyorum ya. Bu olmayınca uyku bile size haramdır. Eğer gerçekten yönetici, komutan gücü olmak istiyorsanız, kaçınılmaz gerçekler üzerinde mutlaka durun. Çoğu, önderlik, komutanlık deyince başıma bela kesildiler. Bu tipleri eğitemediğiniz için bunlar oldu. Görmüyor musunuz yaptığınızı? Hele inceleyin kendi geçmişinizi, ne kadar bu tiptekileri başıma bela ettiniz, ne kadar pisliği bana taşırdınız. Ne orduya gelir ne şuraya ne buraya gelir. Hiçbirisine düzen veremediniz, tam tersine mahvettiniz.
Hâlâ karşıma çıkıyor, “sayın Başkanım şöyle, Başkanım böyle, Başkanım kavramlara doğru anlam veremedik” diyorsunuz. Ben de karşınızdayım, bu kadar ince hassas yaklaşırım. Ben insan değil miyim, görev adamı değil miyim? Neden büyük hassasiyetle yaklaşıyorum? Neden siz tek bir ders vermediniz zamanında? Her birisi bir kalantor kesildi.
Bir insanı kazanmanın gereğine neden inanmıyorsunuz? Çözümlemeye de ihtiyaç yok, bastır, dayat. Ben hâlâ bu pratikleri gözden geçirdikçe küfürden başka hiçbir şey ağzımdan çıkmıyor. İnsan yönetimi hiç böyle olur mu?
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER