TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (85.BÖLÜM)
Yapılması gereken şey nedir? PKK’nin aklanmış ve insanlığa gerçekten maledilecek değerleri vardır. Bu değerlere sahip çıkalım. Hemen belirteyim: İçimizde suça bulaşmamış ve özden karar vermiş on arkadaşı burada tutabilirsek, öteki tiplerin oluşturmuş olduğu yönetim ve yürütmeden bir kat daha başarılı ve kabul edebileceğimiz bir yönetim ve yürütmeyi tutturmuş oluruz. Her arkadaş buna adaydır. Bazıları adam bulunmadığını, araştırıp incelemelerine rağmen adam bulamadıklarını söylüyorlar. Hayır, bu doğru değildir. Bizim bir özelliğimiz vardır. Biz bu işe başladığımızda önderlik esprisiyle başladık. Tarihe alabildiğine yüklendik. Her arkadaş önderlik yapabilir. Bunun doğru kuralları vardır. Bunun büyük bir sadakat, bağlılık ve dürüstlükle tutturulması gerekir. Her arkadaş kendi yeminine bağlı kalmalıdır. Kaldı ki teorik birikimimiz yoğundur; Çin Komünist Partisi’ni kurduğu sırada, Mao’nun sahip olduğu teorik birikimden katbekat fazladır.
Dolayısıyla kendinizi gelişmelerin temposuna uydurursanız, hem komutan, hem önder olabilirsiniz. PKK’de herkes buna layıktır. Dürüst her PKK’li buna layıktır. Ama feodal kalıntılar ve küçük-burjuva küstahlığı bunu önlemektedir. Bu ayrı bir sorundur. Dolayısıyla sorun ortada az adam olması veya adam olmaması değildir. Sorun, bu işin önünü kesmek söz konusu olduğu zaman, buna karşı büyük bir duyarlılık göstermek ve parti tavrını sergilemektir. Evet, bu tiplerin sayısı azdır. Bunlar bir elin parmak sayısını aşmamaktadır ve çok sayıda kişiyi biraraya getiremezler. Yöntemleri feodal entrikacılık ve küçük-burjuva kurnazlığıdır. Biz de kendi işlerimiz konusunda duyarlıyız. Biz merkezileşmeyi 1970’li yıllarda başarıyorduk. Şimdi PKK’de binlerce kadro vardır ve her gün yenileri yetişmektedir. Bu gücü istediğimiz yerde istediğimiz kadar merkezileştirebiliriz. Onu biraz eğitip yönlendirmemiz yeterli olacaktır.
Altı ay çalışmamız halinde, hepimiz bir mıntıkayı yönetecek kadar kadro yetiştirebiliriz. Kaldı ki, biz bunun için hazır güçlerimizi vermiş bulunuyoruz. O zaman gerekli olan şey doğru bir düzenlemedir; kendi sınıf devrimciliğimize uygun bir düzenlemeyi başarmamızdır. Birtakım küçük-burjuva kurnazlıkları söz konusu olduğunda, kendilerine, “oturun oturduğunuz yerde” denilmelidir. Gerçekte bunlar her bölgede bir kişiyi geçmemektedir. Ama kurnazlık, entrikacılık ve bastırmakla ölü yaratmışlardır. PKK, Kürdistan’da bu tip kişilikleri yok etmenin adıdır. PKK’nin özü halkın söz sahibi yapılmasıdır. Parti eğitimimizin bütün özü nedir? Onun bütün özü kadrolarımızı ve savaşçılarımızı söz sahibi yapmak, onların kolektif oluşumuna ve yönetimine yol açmak ve Kürdistan adına bir örgüt olayını yaratmaktır.
PKK’nin bütün tarihçesi budur. Başımıza bu tür birkaç feodal dikecek olursak, bu özü kendi elimizle tahrip etmiş olacağız. Peki, kendi içimizdeki bu yeni yetme feodalleri ne yapacağız? Mevcut toplumda kurnazlıklar ve hırsızlıklar boldur. Biz bunların Kürdistan’dan kovulması için örgüt oluşturuyoruz. Demek ki bu tarzda toplantılar düzenlemekle, tarihin emrettiği görevleri yerine getirmek bir yana, bütün gelişme faktörlerine rağmen, işler gerilemeye ve çürümeye yüz tutacaktır. Bir avuçtan daha az bir sayı oluşturan bu tipler yüzünden, bunun belirtileri oldukça artmıştı.
Bugüne kadarki tecrübelerimiz göstermektedir ki, ya bu tiplerin kurnaz ve bastırmacı özellikleri, ya da militanlarımızın çok geri konumu ve kendi rollerine yetkince sahip çıkamamaları, çalışmalarımızı işte bu duruma getirmektedir. Bu da çoğunlukla zamansız kayıplara yol açmaktadır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER