NASIL YAŞAMALI? II CİLT -151.BÖLÜM
Sosyal Grup Olmak İnsana Özgüdür
Sosyalite hem üst yapının hem altyapının temel bağlayıcı gövdesidir, omurgasıdır. Sosyal cemaat veya sosyal grup olmasını bilmeyenler; siyasileşmeyi, askerileşmeyi hiç bilmezler. Hatta bu kadar bilinç düzeyi veya üstyapı kurumu olarak da değerlendirebileceğimiz parti, ordu, sizi sosyal yönden bir araya getirmek, sosyaliteyi bir adım ilerletmek içindir.
Çok dağınık, içinde her şeyi barındıran, yaşanılamaz, dilinden tutalım her türlü sosyal davranışına kadar anlaşılamaz, neredeyse kendini ifade edemez düzeyden; anlaşılabilir, ifade edilebilir, hatta biraz yaşanılabilir düzeye getirmek önemlidir.
Unutmayalım ki, sosyalleşmeyen insan hayvandır! İnsanlık, maymunlaşmanın eşiğindeyken kendi kimliğini ancak sosyalleşmekle bulmuştur. Bir sosyal grup olmak insana özgüdür. Sizler sosyal yönden çok gerisiniz. Neden bir grup hareketini veya bir gerilla takımını yiyip bitiriyorsunuz? Neden bir örgüt komitesini çalıştıramıyorsunuz? Hâlâ benim en büyük sorunum, bir komite içerisinde üç-dört kişiyi kolektif çalıştırmak, yine bir takımı yüksek moralle, uyumlu bir birim olarak yürütmektir. Bunu sağladığımızı söyleyemeyiz. Nereden kaynaklanıyor?
Sosyalleşmenin gereğini bile doğru dürüst kavrayamayan, sömürgeci düşmanın dağıttığı, kendine benzeştirdiği bireyden ya da çok ilkel beş-on bin yıl öncesinin klan-kabile düzeyini bile yakalayamayan bir kişilikten kaynaklanmaktadır. Yaşadığımız çok acı bir gerçek de budur. Siz klan-kabilenin ötesinde olduğunuz kadar, düşmanın, her türlü toplumsal direnme imkânını elinden alarak, bütünüyle kendisini inkâr temelinde ve adım adım bir birey olarak tek başına, kendine benzeştirmede kullanılan bir malzeme durumundasınız.
Devrimci eylemimizi anlamak isteyenler, öncelikle bu temel sosyal özelliği aklında tutmak zorundadır. Neden sevilmiyorsunuz, neden saygı yok, neden sizden doğru dürüst militan çıkmıyor, neden işlerinizi ustaca yürütmüyorsunuz? Neden en ilkel, geri işlerden başka hiçbir şey elinizden gelmiyor? Neden yücelmiş işlerde; sanat, askerlik, siyasal ve buna benzer birçok işte ciddi başarılarınız olamıyor? Nedeni; sizlerin, en temel toplumsal bir birim olmakta bile kendiniz olmaktan çıkmanızdır.
Toplumsal gerçekliğin neresindesiniz, neyini ifade ediyorsunuz? Ne kadar düşmana ne kadar kendinize aitsiniz? Dört-beş bin yıl önceki klana ne kadar benziyorsunuz, günümüzün ne kadar gelişmiş sosyalitesini yaşıyorsunuz? Bu yönlü soruları da kendinize sormuyorsunuz ve öfkelendiren de budur.
Düşünün, insanı deli eden özellikler ne kadar yaygın. Almış başınızı gidiyorsunuz. Yaşamınızda nizam, disiplin var mı? Acaba ne kadar sosyal grup olmak istiyorsunuz? Bir küçük takım olabiliyor musunuz?
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER