TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (190.BÖLÜM)
Bugünkü duruşmadan da açıkça ortaya çıkmaktadır ki, bu adam gerçekten çılgınca ve gözü kara bir biçimde sonuç almak istemiştir. Bunun için her çeşit yöntemi kullanmayı mübah görmüştür. Kürdistan’daki kişilikleri biraz tanırım. Ama bununki kadar küstah olanını hiç görmedim. Bizi adeta tanrı katına çıkarıyordu. Bir kişiyi kandırmak için ne lazımsa onu yapıyor, aynı anda bitirici çabalarını da eksik etmiyordu. Kendi niteliğine göre kendisini oldukça iyi yetiştirmişti. Cezaevinin o büyük direnişçilerini bile kullanabildiğine göre, sanırım bizi kullanması da zor değildi. Hayri ve Kemal yoldaşların ölüm orucunda bulundukları sırada, ölüm orucunun 45. gününde eyleme katılma sahtekarlığını gösteren biriydi.
Yine 1984 yılı Ocak direnişinde bir yandan yapıyı imhaya sürüklerken, öbür yandan açıkça teslim olunmasını istiyordu. Bu aslında bir kontradır. Hilvan ve Siverek direnişinin önderlerini hain ilan edecek kadar etkili olabildiğine göre, hiç de küçümsenecek bir adam değildi. Bu denli korkunç bir yağcılıkla, korkunç bir ihanetin iç içe geçtiği bir kişiliği tanımak gerçekten zordur. Adam cezaevi temsilciliğini elde etmiş, büyük direniş önderlerinin mirasçısı olduğunu söyleyerek ortaya çıkmış ve buraya kadar gelmişti. Bizim burada harcadığımız çabalara “Konferans’ı ben yaptırdım” biçiminde sahiplenme küstahlığını ve gözü açıklığını gösterebiliyordu. Hemen hemen el attığı her öğeyi kendisine bağlayabiliyordu. Aslında burada her şeyi yapan bizdik. Soluk soluğa gece gündüz bir şeyler oluşturmaya çalışıyoruz. Ama o bunları alıp götürmüştü. Yöntemleri müthiş ölçüde etkiliydi. O da en azından bizim kadar etkili olmaya çalışıyor, yöntemlerimizi bize karşı kullanıyordu.
Benim PKK’yi TC’ye karşı geliştirmek için kullandığım bütün yöntemleri o fiiliyatta PKK’ye karşı geliştiriyordu. Yani bu aslında biraz TC’nin içteki intikam aracı oluyordu. Biz, TC’ye karşı PKK’yi nasıl oluşturduysak, TC de içeriden aynı yöntemleri kullanarak, “Bunu bize yapan sen misin? Bu yöntemlerle cumhuriyetimize karşı PKK’yi ortaya çıkardın. O zaman bizim nasıl adamlar yetiştirdiğimizi, PKK’ye nasıl bir tasfiyeciliği dayattığımızı ve fiiliyatta bunlarla nasıl bir bozgunculuğu egemen kılmaya çalıştığımızı gör” dercesine hareket etti. İşte bu küstah tam da bu işin adamıydı. Tuhaf ama gerçek. Adam kandırmacı mı kandırmacıydı. Gazeteye de yansıyan hakkımdaki en büyük övgüleri yapan oydu. Provokatör Hüseyin Yıldırım da bunu yapmadı mı? O da büyük bir disiplinle bağlılık gösteriyordu. Bizim komutanlarımızın gösteremediği disiplini ve bağlılığı sergiliyordu. En değme önderlik değerlendirmelerini Şener denen adam yapıyordu. Ama aynı anda ihaneti de örgütleyebiliyordu. Karasevda örneği bağlılıkta kendisinin üstüne yoktu. Ama ihanetinin bir örneği de bulunmuyordu. Kanımca soruşturmalar bu konuyu biraz daha açıklığa kavuşturacaktır. Cezaevi pratiği biraz daha kapsamlı ele alınacaktır. Biz bu işi cezaevinden çıkan arkadaşlarımıza bırakacağız. Yine hala zindanda bulunan ileri düzeydeki arkadaşlara devredeceğiz. Ben bu yargılama dolayısıyla bazı sonuçları aktarmaya çalışıyorum. Aslında bu değişik bir olgudur. Adam sıradan bir ajan değildir.
Bugün bizzat Özal’ın ağzından Kürt sorunundan, Kürtçenin serbestliğinden ve tecil yasasından söz edilmektedir. Bütün bunlar büyük bir olasılıkla içimizdeki tasfiyecilerin önceden anlaştıkları hususlar olmaktadır. Bu konuda basına da yansıyan gelişmeler vardır. MİT içinde brifingler düzenlenmekte, PKK’nin nasıl tasfiye edilebileceği konusunda tartışmalar yapılmaktadır. Burada da uzlaşmacılık veya tasfiyecilik vardır. Bazıları zaten açıkça yaptı. Hatta cezaevlerinde işkence uygulamanın hata olduğu, bunun direnişe yol açtığı, teslimiyeti egemen kılmak için daha ince yöntemler kullanılabileceği, yine dışarıda özel savaşı dizginsiz bir biçimde uygulamakla hata yapıldığı ve PKK’nin reformize edilmesiyle mücadelenin önlenebileceği söylendi. Bu tür tartışmalar yapıldı.
Biz, TC’nin 1990’lı yıllarda mutlaka büyük bir tasfiyeciliğe yöneleceği ve tasfiyeci bir çabanın mutlaka boy vereceği beklentisi içindeydik. Nitekim böyle bir çaba vardı, ama bizim haberimiz yoktu. Bu çabanın bu denli gözü kara olacağını tahmin etmiyorduk. Adam PKK’yi PKK yapan değerleri gerçekten çok iyi biliyordu. Hepinizden çok daha iyi biliyordu. Siz dağınık ve sistemsizsiniz, çizgide yoğunlaşmanız zayıftır. Bu adam çizgide müthiş yoğunlaşıyordu. Ama bunu çizgiyi boşa çıkarmak için yapıyordu.
HALKLAR ÖNDER ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER