NASIL YAŞAMALI? II CİLT -125.BÖLÜM
Özgür Bir Kadın Yaratmak Bir Ülke Kurtarmaktan Daha Zordur
Benim ulusal düzeyde konuştuğumu herhalde biliyorsunuz. Madem “ulusal önder” diyorsunuz, o halde ben de ikiyüzlü olmayacağıma göre, ulusal düzeyin en talep edilen biçimini uygulayacağım. Hem ulusal önder diyeceksiniz hem bir aşiret öğesi gibi davranacaksınız. Bu yapacağınız en büyük yanlışlıktır. Madem gençsiniz, enerjiniz var, ulaşın! Yaramaz işlerle o kadar yoğunlaşıyorsunuz ki, günlük ilişkilerinizde her türlü hafif meşrep veya siyasi değeri yüksek olmayan davranışlar var. Gençliğinizi müthiş kullanırsanız ancak bana ulaşabilirsiniz. Tabii gençliğinizi, enerjinizi ve kadınlığınızı doğru kullanırsanız her biriniz erkekten daha fazla çekici bir komutan, önder güç olabilirsiniz.
Aslında benim yaptığım insanın özüne çok büyük bir saygı oluyor. Yani anamla bile tartışmam çok ilginç. Aslında tam civcivi gösterirken şunu söyledim; “sen madem bana sahiplik ediyorsun, çocuğunu kesin yetiştireceksin ve ona yeterli bir dünya aşılayacaksın.” Bu çok önemli bir ilke, bu ilkeyi şu anda ben uyguluyorum. Bu büyük bir uygulamadır. Çok erken yaşta çok etkili bir cevap. Öyle çocuk olacağına hiç olmasın demiştim. Oyun oynadığımız kız da böyle gitmişti. Yani arkadaşını aramak anlamlıdır değil mi? Gelin oldu gitti diye, artık başkalarının malı oldu diye, bıraksaydım, sanıyorum özgürlük ilkesinden epey taviz vermiş olacaktım veya mülkiyet ilişkisine, insanın mülk gibi kullanılmasına erkenden izin verecektim. Tabii daha sonra ilgilerimi sürekli geliştirmem, arayışımı çok ilginç tarzda sürdürmem beni en son kadın özgürlüğünün bu düzeyine getirdi. Ama siz olsanız kırk defa sizi satsalar, alsalar şakır şakır oynarsınız. Benim için ise bunlar bir savaş, kavga nedenidir.
Benimle yaşamayı çok zor görüyorsunuz değil mi? Çok sade konuşuyorum, özgürlük ilkesini de gösteriyorum. Kendinizi satmayın, kendinizi çok özgür kılın, çok güzel kılın, sizden ilham alınsın. Bir değil binler sizi sevsin. Kendinizi böyle tutabilir misiniz? Çok zor bir sorun, ama anlaşılırdır. Böyle bir yaşama gelme zordur, ama benim anlattıklarım çok sade gerçeklerdir. Böyle bir düzey sizler için en özgür düzeydir. Açıkça söylüyorum: Bana göre bir kadın yaratmak, bulmak, bir ülke yaratmaktan, kurtarmaktan daha zordur. Veya bir ülke yaratmayan birinin kadın bulacağını sanmıyorum. Sadece alır-satar. Bir kadın ilişkisi veya özde ilişkileriniz olmalı, ama bu ilişki kesin vatanı kazandırmayı gerektiriyor. Eğer bir vatan kazanamazsanız kesinlikle elinizdeki kadını bile alırlar. En büyük aşkınız olsa da ben gelir elinizden alırım. Bu bir ilkedir ve hepiniz de bu ilkeye uymalısınız. Bir parça vatanı kazandırmadan, kazanma derken, bütün kişiliğinizi ona yatırmadan, bu konuda gerçekten tutarlı olmadan ne kadın ne çoluk-çocuk, ne mal-mülk size bırakılmaz. Benim bir yaşam ilkem var. Vatanın kurtuluşuna katılmayanın kadınından tutun malına, mülküne, çocuklarına kadar hepsini elinden alma ilkesidir. Ulusal olmak biraz da budur.
Düşman “çocuklarınızı elinizden alıyorlar” diyordu ve hâlâ “pişmanlık yasası”nı işleterek gazetelerde ve TV’de bunu tekrarlıyor. Sizi ana-babalarınızın, erkeklerin, kadınların elinden almak için savaş yürütüyoruz. Hatta F.… arkadaşımız kötü bir kadının eline düşmüştü. Aslında kadın da sözde bizim değerlerimizle yetişecekti ama sonradan ajanlığa soyundu. Aile kanalı açılıyor ve aile kanalından hainle ilişkisi çıktı. Üzerinde büyük oynamaya çalıştılar. Ardından toplumsal, ulusal birtakım yüklenimlerle de bindirildi, son derece tehlikeli noktaya getirildi.
Biliyorsunuz, güdü, gelenekler çok güçlü kuvvetlerdir. Ona da biraz girmişti. Büyük bir hassasiyetle üzerinde durduk ve F.…'yi kaptırmadık. Açık değil mi? Şimdi itiraf etmeli. Ben de öyleydim, beni de düşman kapacaktı. TC kadın yoluyla beni de büyük bir kobay gibi kullanacaktı. Kadının ajanlığı da ailesi de net ortaya çıktı. Şimdi de ne kadar intikam almak istedikleri ortadadır. Kendinizi ayıplanmış gibi görmeyin! Benim üzerimde de böyle hesaplar vardı, ben de çok zorlandım, ama kendimi saptırtmadım. Yine kendimde şu tarihi ilkeyi gerçekleştirdim: Beni satın alacak kadın veya güç yoktur. Bu çok önemli. Sanırım bu konuda saptırılmayan bir Kürt erkeği şimdiye kadar yoktur. İlk defa ben mi onu zorladım? Çok ilginç! Örneğin ben bu kızları çok severim, ama değil düşme, düşürme çok tutkulu olmama rağmen, asla onları çirkinleştirme olamaz.
Daha güzelleşmeleri, güçlenmeleri gerekiyor ki, biraz daha ilişkiye imkân çıksın. Ben kolay beğenmem veya beğenmemekten öteye geliştirme esastır.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER