TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (147.BÖLÜM)
Bu tür çapulcuların uzanmak istedikleri bir konu da kadın olayına ilişkin yaklaşımlarıdır. Bu, burada ortaya çıkmıştır. Örneğin bunların 1987 kışında Kürdistan’da parti içinde ve evlerde yaptıkları şeyler bir hayli ibret vericidir. Bu anlayış raporlara da yansımıştır. Raporlara yansıyan şeyler lümpenlerde bile yoktur. Burjuva gazetelerini okursanız görürsünüz. Kabadayılar, babalar vardır. Bunların artistlerle ne tür ilşkileri vardır? Babaların da artistlerle olan ilişkilerinin kendine özgü kuralları mevcuttur. Bu kurallar kolay kolay çiğnenemez. Bu kuralları sonuna kadar konuştururlar. Şimdi bu kadar olabilir mi diye soracaksınız. Bu mantık yapar. Çünkü bu kadar caniyane bir mantık ve kişilik, toplumsal ilişkilere çok tehlikeli bir biçimde yansıyacaktır. Devrim olayı içinde bu böyle olacaktır. Olayı çeşitli boyutlarıyla çözümlemeye çalışıyorum.
Bazı arkadaşların oldukça dar yaklaşımları olabilir. Genel olarak sizin yaklaşımlarınıza egemen olan yan biraz da budur. Ülkedekiler daha çok böyledir. Burada anlam kazandırmak için yine bu tiplere söylüyorum. Bakın, adam bir yılı aşkın süreden beri buradadır. Müthiş çözümlemeler yapıyor ve taş da olsa, insanın yüreğini eritecek hizmet örnekleri sunuyoruz. Şunu açıkça belirttim; egemenlik sevdasındaysanız, bunun örneklerini daha önce de yoğun olarak yaşadık dedim. Adam benim durumumu ayarlamak istiyordu. En son olayda olduğu gibi, Hasan yoldaşla manevi arkadaşlığımızı bildiği için, onu düşürmekle beni düşüreceğini sanıyordu. Bilerek ya da bilmeyerek, ki bu önemli değildir, buna ulaşmaya çalışıyordu. Hemen belirteyim, bunun bilinçli olması veya olmaması hiç önemli değildir. Bu binlerce örneğin küçük bir parçasıdır. En büyük tahribat, burada yapının tamamen düşürülmesinin göze kestirilmesidir. Ben burada, düşünce işinde başarılı olamayacağını ve egemenliğini yerleştiremeyeceğini açıkladım.
Çünkü burada büyük değerlerin savaşımı vardır. Biz bu savaşıma sadakatle bağlı kalmasaydık, Kürdistan halkı bize bir kuruş yardım yapmayacaktı. Tek bir evladına bir adım attırmayacaktı. Bu alanın egemen güçleri bize soluk aldırtmayacaklardı. Bu kadar uğursuz işlerle uğraşmış olsaydık, burada kimse bizi yaşatmayacaktı. Adam bunları görmüyordu. Daha da egemenlik kurmak istiyorsun, bu işi kökünden çözeceksin dedim; egemenlik planını tam kuracaksın; bunun bir yolu da bana karşı tavır almaktır; bunu sağa sola yönelerek değil, doğrudan bana yönelerek yapmaya çalışacaksın. Geçmişte de bazılarına aynı şeyleri söyledim: Bu kadar sürat yapacağınıza, genç arkadaşları bu kadar uğraştıracağınıza ve partinin değerleriyle cebelleşeceğinize, silahınızı alıp masanın başına gelseniz daha iyi olmaz mı? Ben silahsız olacağım, siz silahlı gelin ve yiğitçe konuşun, derdiniz neyse ortaya dökün. Çatışmak istiyorsanız çatışalım. Benimle bunu yapacaksınız. Siz partiyi halletmek istiyorsunuz.
O halde önce benim işimi halletmelisiniz. Korkmadığımı ve en küçük bir tehditte de bulunmadığımı belirttim. Mert olun ve doğruyu söyleyin; kavga yapsanız bile mertçe yapmalısınız. Gelmediler, yan çizdiler. Dolaylı yollarla partiyi uğraştırmaya ve demagoji yapmaya devam ettiler. Hepsinin içi başka dışı başkaydı. Çeşitli maskelemelerle gerçek durumlarını gizliyorlardı. Hemen söyleyeyim, bunlar düşmandır. Ama düşmanın doğrudan ajanları filan değiller. Çok geniş bir olumsuzluklar zincirinin son derece kemik bağlamış mantık ve kişilik temsilcileridir. Kendini açmayan adamın eninde sonunda varacağı nokta burasıdır. Bu tipler sanatlarını sonuna kadar icra etmeye devam ederler. Adam boğulmuş, çırpınıyor; ama ben iktidar olacağım diye tutturuyor. Bacakları titriyor, el üstünde tutup ayakları üzerinde durdurmaya çalışıyoruz. Adam kalkıp yapımızla oynuyor. TC bile bunu yapmıyor.
Kürdistan’da, Türk egemenliğine karşı değerler kurtarılamamıştır. Örneğin Dersim’de sağlam tek bir direniş öğesi bırakılmamıştır. En son isyanlardan birisinin geliştiği Güney Kürdistan’da, sağlam bırakılanlar teslim olmuştur. Emperyalizme ve sömürgeciliğe teslim olunarak, sağlam tek bir özgürlük değeri bırakılmamıştır. Buna karşılık biz bu kadar değeri kurtarırken, o bacaklarını oynatacak ve iktidara oynadığını söyleyecek! Dokuz türlü anlayışın kenefi olmasına rağmen iktidarla oynuyor. Bunlar neden bizde bu kadar ortaya çıkabiliyor? Kuşkusuz bu özgürlük hareketinin mantığı ve sınıf savaşımının düzeniyle yakından bağlantılıdır. Biz işbirlikçiliği dışarda yaşanamaz duruma getirdik, içeride de aynı duruma getiriyoruz. Bu durum karşısında bunlar da çılgınlaşacaklardır. Böyleleri aranızdan çıkarsa, kendileriyle savaşmak zorunda kalacağız.
Çünkü PKK’nin soylu değerler ortaya çıkardığını biliyorum. Gerçekten maddi ve manevi özgürlük değerlerimiz vardır. Bunun yanısıra, çılgınca bu değerlerin gaspedilmesi için çaba harcayan mantık ve kişilikler de vardır. Bunlar son derece saldırgandır, çapulcudur, kalleştir, kıskançtır; hiç vermeden alma özellikleri oldukça gelişkindir. Kısacası ulusal kurtuluş temelinde bir emeğin sahibi değildir. Emekle sonuç almayı değil, var olan değerlerin üzerine hırsla yürümeyi marifet saymaktadırlar. Bu tutumlar birleşerek bu olayı yarattı.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER