NASIL YAŞAMALI? II CİLT -108.BÖLÜM
Birey Hakkı Savaş Hakkıdır
Biraz çerçevesini vermeye çalıştım. Siz daha da detaylandırabilirsiniz. Bunu bir yaşam biçimi olarak benimseyeceğiz ve bu bir yaşam tarzıdır. Hukuksuz bu ülkede yaşanılır mı? Ya sömürgeci hukukla ya da bağımsız-özgür öz hukukla yaşanılır. Biz bağımsız-özgür hukuku tercih ediyoruz. Bir hukuk oluşturmuşuz, gereklidir. Ve ricayla, minnetle, gelin yaşayın, yaşamalıyız, diyemeyiz.
Çünkü ekmek-su kadar gereklidir. Toplumlar, insanlar hukuksuz olamazlar. Her insanın, her ulusun hakkı, kendine özgü yaşatma hakkı ve onun çalışma görevleri vardır. Partimiz içinde uzun süreden beri gerçekleri böyle ele almamak neredeyse bir alışkanlık haline geldi. Bazıları da haktan, hukuktan, teoriden habersizdir. Aslında buna değişik ve tehlikeli bir kölelik biçimi de demek gerekir. Ben bunun için kendinizi böyle bela gibi içimize atmayın dedim. Bu, eski toplumun çok az değiştirilmiş maskeli biçimini parti biçiminde yaşatma oluyor. Bununla savaşımızın kapsamlı olacağını gösterdik.
Düşünün, muazzam bir sömürgeci hukuk var. Bizi her türlü insani hakka, ulus hakkına, örgüt, toplum hakkına, ekonomik hakka, kültürel hakka sahip olmaktan kısacası insanı ilgilendiren ne kadar hak varsa hepsinden alıkoymuş. Hem de azgın bir terörle. Geriye kendi hukukun uğruna savaşıma girmen kalıyor. Bütün yeteneklerinle kendi hukukunun savaşını vereceksin. Şimdi bunu da PKK bu biçimiyle buraya kadar getirdi.
Ulusal hukuku, halkın özgürlük hukukunu yaratıyor, egemen sömürücü baskıcı gücü de hukukunu da geride bırakıyor. Bu anlamda halkın özgürlük hukukuyla birlikte bireyin bazı hakları da doğuyor. Bunlar bir insan gibi yaşamak için, belli bir ulusal kimlikle, belli bir halk kimliğiyle, belli bir ekonomik kültürel bazı özgürleşme imkânlarıyla, hatta kendini çalışmaya, çalışma hakkına, iş hukukuna, sahip kılmakla kendisini yaratabiliyor. Bu da kişinin kendini kazanma hukukudur. Savaş hukuku da gereklidir. Kişi savaşla kendini gerçekleştiriyor. Hakka hukuka kavuşturuyor. Bu da en çarpıcı bir şekilde hakkını elde etme tarzıdır. Şu anda her şeyimizi, halkımızı, savaşla elde ettiğimiz açıktır. Birey de savaşarak kendini hak sahibi yapabiliyor.
Birey hakkı savaş hakkıdır. İyi savaşan kendi hakkını-hukukunu iyi elde eder. Savaşamayan, onur bilincini ve eylemini az çok yakalayamayan biri köle olmaya mahkûmdur. Sömürgecinin mahkûmudur, ya da kurtuluş örgütünün mahkûmudur. Haktan hukuktan bahsedemez. Savaşabildiği oranda haktan bahsedebilir. Örgüt kuralları dahilinde en ince taktiklere kadar indirgemişiz. Cevap verildiği oranda özgür birey ve onun hukuku doğar ve yaşaması da giderek imkân dahiline girer.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER