SÜMER RAHİP DEVLETİNDEN DEMOKRATİK UYGARLIĞA CİLT II -350.BÖLÜM
Bu, tanrılar savaşında gerçeğe daha yakın bir duruş oluyor. Peygamberler diyarı olarak Urfa’nın bugüne kadar böyle anılmasının temelinde, yine gıdanın ve emeğin kutsallığıyla, bizzat kutsal kelimesiyle adlandırılması yatıyor. Kutsal Urfa, ‘Peygamberler diyarı Urfa’ demek, tarımın gıda düzenine bağlanan Urfa demek oluyor. ‘Peygamberler diyarı Urfa’ adlandırması, bu kutsallığa kendi yalancı sınıf tanrılarıyla saldıran Nemrut’un tanrı düzenine karşı başkaldıran, halkın tanrısal düzenini temsil eden insanlara, peygamberlere merkezlik etmesinden ötürüdür.
Tarih ve kutsallık, Urfa yöresinde böyle iken, diğer önemli kavram olan ‘lanet’ ne demektir? Bir kilit kavram da lanetin kendisidir. Urfa’yı çözümlemek, laneti çözümlemekle yakından bağlantılıdır. Doğru tarihi ve kutsallığı bozan her şeye lanet denilmektedir. Lanet, yalancı ve zorbanın saldırısıdır. Emeğe, emeğin sahiplerine hırsızlar ve zorbaların saldırılarıyla lanetlilik dönemi başlamış oluyor. Emeğin tüm ürünlerine, köylere, kentlere, tarlalara, mabetlere saldıranların eylemlerine lanetlilik yakıştırılıyor.
Bu durum sınıflı topluma geçişle yakından bağlantılıdır. İnsanlığın o döneme kadar tanık olmadığı işgallere, cezalandırmalara, talana, yakıp yıkmaya, yalanın ve zorbalığın tüm eylemlerine bu sıfatla karşılık veriliyor. Lanetin, kutsallığın tersini ifade ettiği açıktır. Urfa yöresinde sınıflı toplumun yükselişi ile birlikte, lanetlilikte de patlama meydana gelir.
Çünkü emeğin ürünleri giderek çoğalmakta ve zenginlik artmaktadır. O halde sınıflaşma ve saldırılar iç içe gerçekleşecektir. Bu yöre bir daha başını saldırgandan, işgalciden ve talancıdan kurtaramayacaktır. Lanet başına ağını örecektir. Kutsal törenin, bayramın yerini trajedi almaktadır.
Kutsallığın bayramları bozulmakta, lanetliliğin yol açtığı trajediler, ağıtlar, ezgiler dönemi başlamaktadır. Urfa yöresinde önceleri dini müzik, kutsallığın sedaları geçerliydi. Hatta dünyada ilk dini müziğin merkezi denilse, yerindedir. Uzun süre de böyle devam etmiştir. Ama lanetlilik çağı başladığında, bu müzik de yerini destana, ağıda, ezgiye bıraktı. Urfa türküleri denen süreç başladı. Türkünün altında, kutsallığın müziği yatmaktadır. Bunun da altında, insanlığa ilk defa neslini güven içinde ve bol gıda ile sürdürme imkanı veren tarım ve hayvancılık devrimi yatmaktadır.
Köklü Urfa kültüründe müziğin böyle bir temeli vardır. İnsanlık güvenli gıda elde etme gücünü kazanınca neşeleniyor, ses oluyor, türkü doğuyor. Önce kutsallıklarına, tanrılarına müzik yapıyor. Sonra lanetliye ezgi ile karşılık veriyor. Acılı türküler de müzik tarihine eklenmiş oluyor. Bu temel kavramlara bağlı, daha birçok kültürel kavram üretmek mümkündür.
Rahmet, ziyaret, sabır, küfür, dua, kahraman, ibadet, bayram, akrabalık, şeytanlık, tapınak vb. gibi. Tarım ve hayvancılık devriminin kültürü derindir; tüm kıtalarda, tüm dönemlerde insanlığı etkilemiştir.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER