TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (90.BÖLÜM)
Komutan denilen kişiler de adam harcamakta bire birdir. Adeta akıl verme önderleri türemiştir. “Emrediyorum, gidecek ve şu hedefi basacaksınız” demektedir. Bu eylem için gerekli koşulların bulunup bulunmadığını, askeri açıdan bunun mümkün olup olmadığını ve düşmanın durumunu hesaba katmamaktadır. Komutan emrediyorsa, emir mutlaka yerine getirilir; emre karşı çıkılmaz demek ne kadar gerçekçidir? Hammurabi’nin yasalarında bile bu denli katı buyruklar yoktur. Böyle komutanlık olmaz. Komutanlığın ve komutanın niteliklerinin ne olduğu, görevleri, sorumlulukları ve yetkilerinin neler olduğu, çalışma, hareket ve vuruş tarzı yetkin bir biçimde değerlendirilmiştir. Komutanın iki yardımcısı olacaktır. Komutan ile siyasi komiser birleşince, aslında birbirini dengeliyorlar. Biri laf ebeliği, öbürü emir yağdırma ukalalığı yapıyor. Her ikisi birbirini idare ediyor. Hayır, bu sisteme son verilmesi gerekiyor.
Komutanın özellikleri siyasidir, askeridir, örgütseldir, kolektiftir. Komutan emri altında bulunanları eğitir ve üstüne karşı saygılı davranır. Savaşçılar ve özellikle kitlelerle ilişkilerinde çekicidir. Nasıl savaşçı alacağını ve yetkinleştireceğini bilir. Zaten bütün işi gücü ordu kurmaktır. Var olanı harcatmak komutanın işi olamaz. O boşuna bir damla kan akıtamaz. Mevcut silahlarını ve savaşçılarını düşmana yem etmez. Bunun yerine silahlarını ve savaşçılarını çoğaltır. Yerinde olmayan tek bir acı söz söylemez. Oldukça demokrat ve adildir, kimseye haksızlık yapmaz. Yoldaşlarını asla incitmez.
Bizim komutanlık vasıflarımızın tamıtamına böyle olduğu bilinmektedir. Bu tarzda, tutum ve davranışlar içinde bulunanlar komutan olabilir. Tavandan tabana doğru düzenleme bazı alanlarda gelişiyor. Tabur, bölük, takım ve manga düzeni gelişme gösteriyor. Birçok güç yoğunlaşıyor. Birimlerin bileşimine ve alanlara göre komutan belirlemek, önüne görevler koymak ve işleyiş kurallarıyla donatmak zor değildir. İnsanın savaşa nasıl alınacağı da çokça işlenmiştir. Bir kişinin askere alınmasından, örgütlenmesi sorununa kadar bütün sorunlar çözümlenmiştir. Sıra uygulamadadır. Bu konuda talimatlar ve çözümlemeler vardır. Askerlik yasaları netleştirilmiştir. Askere alma ikna temelinde olacaktır. İnsanlarımıza yurtseverlik görevleri kavratılacak, askerlik yasası bu tarzda işletilecektir. Kitleler sizi tanımıyor; kitlelere hiçbir şey vermeden baskın düzenliyor ve asker vermesini istiyorsunuz. Bu durumda elbette insanlar size karşı direnecek ve ısrar ederseniz size düşman olacaklar.
Böyle davranacağınıza, ilkin insanları etkileyin, kendilerini bilinçlendirin. Ardından askerlik yapmanın vatan borcunu ödemek olduğunu söyleyin ve askerlik yapmasını isteyin. Böylesi bir görevi gücü oranında yerine getiremeyecek bir Kürt ailesinin bulunabileceğini sanmıyorum. Siz yeter ki görevlerini kavratmış olun. Yasalar böyle işletilir. Öyle uygulamalara tanık oluyoruz ki, düşman bunlara dayanarak halkı karşımıza çıkarabiliyor. Halkla ilişkilerde olumsuz davranmak ve halka zarar vermek bir yana, eğer yoksulsa, siz kendiniz ona her şeyinizi vereceksiniz. Rastgele vergi toplamak olmaz. Vergi politikası, halktan asker almak ve halkın desteğini sağlamaktır. Bu zoraki olamaz. Kaldı ki, halktan topladıkları tonlarca malzemeyi mağaralarda düşmana kaptıranlar vardır.
Özellikle Cudi ve Bestler mıntıkasında kaç depo düşman tarafından boşaltıldı? Bunun sorumlusu kimdir? Bu malzemenin hepsi yoksul halktan toplanmıştır. Bu durumun kendisi bile sorumlu olanın yerle bir edilmesi için yeterlidir. Tonlarca malzemenin yanısıra, TC’ye onlarca silah kaptırıldı. Bu böyle olamaz. Halktan asla zorla bir şey alınamaz; halktan bir şey alınca da, adeta kılı kırk yarmak gerekir. Bu konuda eleştirilecek yönler çoktur. Halktan bir alacak ve karşılığında on vereceksiniz.
Ancak bundan sonra halktan hizmet bekleyebilirsiniz. Bunun için gerekli düzenlemeleri yapmak zor değildir.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER