TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (96.BÖLÜM)
Eğer eğitime ihtiyacınız varsa, her gün bu değerlendirmelerin özünü alabilirsiniz. Buna dayanarak pratikte yol alabileceğinizi söylüyorsanız, bunun nasıl olacağı ortadadır. Bunun sonuçta hangi anlama geldiği bellidir. Artık günah benden gitmiştir. Kendi kaderinizi biraz da kendiniz yiğitçe ve önderlere yaraşır bir tarzda çözeceksiniz. Kendi kaderinizi tayin etmekten ve kendi kendinizi yönlendirmekten söz ederken, bunu partiyi ilerletmek, halkımızı ayağa kaldırmak ve ona önderlik etmek gereğini vurguluyor ve bu anlamda konuşuyoruz.
Benim bireysel olarak kendimi aklamam bir hiçtir. Melek bile olsam bunun anlamı yoktur. Biz PKK’yi zafere yürüyen bir örgüt haline getirdiğimiz zaman, bu temelde Kürdistan halkının yüzyıllardan beri gaspedilmiş olan kaderini çözdüğümüzden söz edebiliriz. En önemlisi de, bu tarihsel olayda rolümüzü gerektiği gibi oynadığımızı söyleyebiliriz. Doğru önderlik böyledir. Benim buradaki rolüm doğruları belirlemek ve buna göz kulak olmaktır. Siz benden daha fazla bu rolün gereklerini yerine getirmekle mükellefsiniz.
Başka türlü lanetli bir konumdan kurtulmanın olanağı yoktur. Bunun dışındaki başka bir yaşam yolu bize kapalıdır. Devrimci yaşama duyduğumuz saygı ve yoldaşlığa verdiğimiz yüce değer, bizi mutlaka bu tarzda yürümek zorunda bırakmaktadır.
YAŞAMIMIZDA HİÇBİR ŞEYİMİZ KALMAYABİLİR, AMA EN SON KALACAK OLAN BU DEĞERLER OLMALIDIR.
Bu durumda bütün bağlarımız kopsa ve bütün değerlerimiz düşse bile, ayakta kalabilen en son dürüst öğemiz, hiçbir umutsuzluğa düşmeden, sonuna kadar birçok gelişmenin kaderini yeniden çizebilir ve sonuca götürebilir. PKK’yi anlayıp kavrayamamamız halinde, PKK’nin önüne koyduğu devrimin içinde yer almamız çok zordur. Yanılgı içinde bulunanların içine düştükleri tanınmaz durum da zaten buradan kaynaklanmaktadır. Bu olayı sıradan herhangi bir eylemcilikle karıştırmamalıyız. Sözünü ettiğimiz ve oynanmasını yaşamsal ilke olarak gördüğümüz rolün, Kürdistan halkının bugünkü canalıcı durumuyla yakın ilişkisi vardır.
Aynı biçimde, dürüst önder olmakla, sizin son derece özgür olan böylesi bir olay içinde kendinizi tutmanız arasında da ilişki bulunmaktadır. Bunlar bizi mevcut düşman karşısında başarıyla yürütecek olan ve en çok güvenebileceğimiz özelliklerimizdir. Bu özelliklerimizi bir kez daha böyle açıkça belirtmekle, partimizin bu kuruluş yıldönümünde, onun zafere yürüyen bir parti karakterinde seyretmesi netliğini ve arılığını bozmaması ve bulanıklaştırıcı etkiler varsa bunları tasfiye etmesi için, büyük katkılar sunduğumuza inanıyorum.
Böylesi devrimci bir partinin yürüyüşü ancak bu temelde olabilir. Parti davasında iddialıyız ve hepimizin iddiası güçlüdür. Başlangıçta birkaç dost ve çok yetersiz birkaç yoldaşla bu işe başladık. Bize sayısız imha süreçleri dayatıldı. Ama hepsinden güçlü çıkmasını bildik. Bütün bunların tecrübelerini arkasına alan ve imha olmak bir yana yükselişin bütün koşullarını elde etmiş olan bir partinin zafere yürüyüşü zor değildir. Bu sadece bizim bir iddiamız olmaktan çıkmış, oldukça kanıtlanmış ve milyonların beklentisi haline gelmiştir. Bu şansın bir kez daha boşa çıkarılmaması yaşamsal öneme sahiptir. Bunun gereklerini mutlaka yerine getirin demeyeceğiz.
Çünkü bundan başka bir yaşam seçeneğimiz yoktur ve buna mecburuz. Sadece günümüz için değil, tarih açısından da bundan daha görkemli ve daha eşsiz bir yürüyüş olanağı bulamayacağımız için özgürüz. Dolayısıyla nerede bulunursak bulunalım ve hangi görevde olursak olalım, tam da partimizin bugüne kadarki gelişimini olanaklı kılan özelliklerine uygun olarak, rolümüzü gerçekleştirme çabasından asla vazgeçmeyiz. Bu konuda harcayacağımız çaba ve göstereceğimiz duyarlılıkla, emredici hususlara bağlı olduktan sonra, neye mal olursa olsun, sonuca gideceğimiz kesindir. Ben böyle yürüyeceğim. Hiçbir arkadaşı başka türlü zorlayarak yürütmek niyetinde değilim. Layık görüyorsanız, bizimle bu biçimde yürümeye çalışırsınız. Herhangi bir yere gittiğinizde, bizi eseflendirecek tutumlara girmemelisiniz. Yaşamınıza da mal olsa, böyle yapmamalısınız. Yaşayın ve yaşatın. Ölüm de olabilir. Kaldı ki, davamızda bunun hiçbir değeri yoktur. Ölüm önemli bir başarıya mal olarak gerçekleşebilir.
Bu temelde bütün partili militanlarımızı ve savaşçılarımızı partimizi böyle kavramaya, bu biçimde uygulamaya ve kendilerini yaratıcı kılarak partinin çağrılarına cevap vermeye çağırıyorum. Her militanımız ve savaşçımız partimizin belirlediği tarzda hareket ettiği sürece, başarı bizim olacaktır.
Kasım 1989
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER