FAŞİZME KARŞI TOPYEKÛN DİRENİŞTE ŞEHİR SAVAŞLARI VE GÖREVLERİMİZ -1.BÖLÜM
SUNUM
Elinizdeki kitap, 2017-2018 Kışı Ali Çiçek Gençlik Akademisi YDG-H Şehitleri Eğitim Devresinde Heval Abbas’ın vermiş olduğu Faşizme Karşı Topyekün Direnişte Şehir Savaşları ve Görevlerimiz dersinin ses kayıtlarının çözümlemesi sonucunda oluştu.
24 Temmuz 2015’teki faşist-soykırımcı topyekün saldırıya karşı Sur, Cizre, Nusaybin başta olmak üzere Kürdistan’ın bir çok alanında YDG-H öncülüğünde geliştirilen Özyönetim Direnişlerinin, 45 yıllık Özgürlük Mücadelemizle bağlantısını, tarihsel anlamını, kazanımlarını ve açığa çıkardığı sonuçları doğru temelde anlamak açısından mevcut çalışma son derece eğitici ve öğretici bir içeriğe sahip. Bu büyük direnişin ve direniş kahramanlarının bizlere yüklediği görev ve sorumlulukların doğru bilincine ulaşmak için yaşanan yanılgılı, yetersiz, dar ve yüzeysel yaklaşımların ciddi eleştiri ve özeleştirisini yapmak açısından da bu kitap önemli bir çalışma niteliğini taşıyor.
Kürdistan’da gelişen bu büyük direniş ve devrimci gelişmeleri açığa çıkaran PKK Gerçekliğini, Önder Apo ve Şehitler çizgisinde anlayıp, bu çizgiye doğru tarzda katılım kadar, bu direniş ve mücadelenin geliştiği Faşist-Soykırımcı Türk-Ulus Devlet gerçekliğini ve günümüzdeki AKP-MHP çeteciliğini, dayandığı devletçi sistemi ve Küresel Kapitalist Hegemonyayı doğru çözümlemek açısından da bu kitabın yoğunlaşmak isteyenlere önemli katkı sunacağına inanıyoruz.
Devrimci Halk Savaşı Stratejisinde dağın, ovanın, şehrin oynadığı rol kadar, dağdaki ve şehirdeki gerilla mücadelesinin temel özellikleri, toplumla ilişkisi, eğitim, örgütlenme ve eylem tarzı, yöneleceği düşman hedefleri, taktikleri ile YPS ve DGH’nin Şehir Savaşlarını geliştirmede öncülük görevleri, bu konuda yaşanan yanılgı ve yetersizliklerle aşılmasına yönelik temel örgütsel çaba, perspektif ve kararlaşmaları anlama ve gereklerini yapma konusunda da bu çalışma önemli bir kaynak olma niteliğini taşıyor.
Pasif Savunma anlayışını aşarak Baranlar, Çiyagerler, Axinler, Andoklar, Zeryanlar, Sevéler, Zamaniler, Mehmet Tunç ve Asya Yükseller şahsında tüm öz yönetim direnişinin Kahraman Şehitleri çizgisinde Faşist soykırımcı saldırılara karşı devrimci mücadele ve savaşı her alanda sonuç alıcı tarzda geliştirmenin sözü ve kararlılığını bu vesileyle bir kez daha belirtiyor, tüm okuyuculara bu yöndeki mücadelelerinde başarılar diliyoruz.
1-GİRİŞ
YDG-H Şehitleri Eğitim Devresi’ne başarı dileklerimizi bir kere daha ifade edelim. Önemli günler yaşıyoruz, tarihi olayların yaşandığı günlerden geçiyoruz. Cizre ve Sur başta olmak üzere Kuzey Kürdistan’ın bütün kentlerinde ve kasabalarında “Demokratik Özyönetim Direnişi” olarak ifadelendirdiğimiz şehir direniş ve savaşlarının 2. yıldönümü günlerini yaşıyoruz. Dün Silopi şehitlerinin; Sêvê, Fatma ve Pakize yoldaşların şehadetlerinin yıldönümüydü. Onların şahsında tüm Özyönetim Direnişleri şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. İki yıldır bize yol gösteren onların mücadelesi oldu. Sonuçta o tutumu, hareket ve halk olarak kendimize esas aldık. Bize yol gösteren, komuta eden direniş şehitlerinin gerçekliği oldu.
Mehmet Tunç’un, “Diz çökmedik bizimle gurur duyun!” sözü, tüm halkımızın, hareketimizin yaşam düsturu haline geldi. En azından mücadele ile amaçlananları başaramamış olsak bile, söz konusu amaçlar doğrultusunda başlatılan direnişi harekete ve halk yaşamımıza tek doğru yaşam gerçeği olarak hakim kıldık. Bunu önemsemek gerekiyor, çünkü büyük zorluklarla gerçekleşti. Aslında bir anlamda önemli olan da böyle bir mücadele gerekliliğine inanmak ve bu mücadelenin istediği cesareti ve fedakarlığı göstererek, gerekli mücadele yoluna girebilmekti. Bu başarılırsa gerisi günlük pratiğin kazanımları temelinde sağlanabilirdi. Geçen süreçte gördük ki, zor olan aslında karar verebilmek, tutum oluşturabilmek, cesaret ve fedakarlık oluşturabilmek, yani doğru yaşam iradesi haline gelebilmekmiş. Gerçek anlamda burada zorlandık, fakat Cizre’den Sur’a, Nusaybin’den Şırnak’a, Gever’e kadar bütün kent ve kasabalarda az çok gelişen o büyük direnişin aydınlatıcılığında, özellikle de o direnişi yaratan şehitlerimizin komutasında, öğreticiliğinde bu zoru başardık. Doğru yaşamın, var olmanın, özgür yaşamın nereden geçtiğini, nasıl elde edilebileceğini gördük ve anladık.
Bu konudaki zayıflıkları önemli ölçüde yendik. 2. yılında hareket ve halk olarak duruşumuz, bu şehitlerin izinde kararlılıkla yürüme ve amaçlarını başarma duruşu oluyor. Böyle bir konuma geldik. Bunu da büyük başarı sayıyoruz. Aslında önemli bir devrimin gerçekleştirilmesi olarak da görüyoruz. Bir kere daha geçen pratik bize gösterdi ki, bu büyük devrim; zihniyet, irade, kişilik devrimiymiş. Bu gerçekleşirse siyasi-askeri mücadele yürütmek ve zaferler kazanmak zor değilmiş. Aslında siyasi-askeri mücadeledeki başarısızlıklar, yetersizlikler esas itibariyle zihniyet devriminde, kişilik devriminde, duygu ve irade devriminde yaşanan yetersizliklerden kaynaklanırmış. Bu açıdan da zor olan aslında irade devrimiymiş. İşte, geçen iki buçuk yılda başarılan bu zorun başarılmasıdır. Dolayısıyla, büyük adımların atıldığı, esas itibariyle zorlukların yenildiği, eğer ortaya çıkan sonuç doğru değerlendirilir ve bu yürüyüşte ısrar edilirse bundan sonrasının daha kolay kazanılacağı durumudur.
DURAN KALKAN ( HEVAL ABBAS)
KOMALÊN CIWAN BASINI -2018
YORUM GÖNDER