TASFİYECİLİĞİN TASFİYESİ (18.BÖLÜM)
Partinin tüm militanları ve sempatizanlarına çağrı!
Partinin bütün militanları ve taraftarlarının bu mücadeleden çıkaracağı önemli sonuçlar vardır. Ulusal ve toplumsal zemin ve partileşme sürecimiz ne kadar zayıflıklar ve eksikliklerle dolu olursa olsun, yine tecrübemiz ne kadar sınırlı olursa olsun, partinin ilke ve pratiğine sımsıkı bağlı kalmak, bu konuda son derece tavizsiz davranmak yapılması gereken en doğru iştir. PKK’yi bu temelde kavramak gerekir. Taktikler gözden geçirilebilir, yine siyasal yaklaşımlar zaman zaman gözden geçirilerek düzeltilebilir. Ama sorun parti ilkesi ve onun korunması olunca, bundan taviz verilemez.
Bir eğilim veya onun kişiliği partinin temellerine dokundu mu, onun varlık nedenlerine saldırdı mı pürdikkat olmak, tartışma özgürlüğüne yer vermek bir yana, dokunulmaz yüce ilkeyi her şeyin üstünde tutmak, onu kararlıca savunmak, gerekirse onun uğruna en fedakar ve en kararlı tavrı sergilemek zorunludur. Gerçekten bu konuda zaman zaman yetmezliğe düşülmesine rağmen, partinin militan yapısı ve taraftarları, özellikle partinin kitle temeli partiyi koruma sanatına yüksek değer biçmiştir. Denilebilir ki, sıradan militanlar ve halk kitlesi birçok önderden daha iyi partiyi koruma sanatına bağlılık göstermişlerdir. Özellikle Avrupa’da partiye bu kadar ihaneti dayatanlara parti merkezinin alamadığı tavrı halk kitleleri göstermiştir, partiye dürüstçe bağlı olanlar göstermiştir.
Dolayısıyla PKK’nin ayakta kalmasında ve bugüne gelmesinde gerçek pay sahibi, parti ilkesine kararlıca bağlı olan kitlelerdir. Parti merkezi bu ilkeye geç bağlılık göstermiştir. Dolayısıyla tüm partili militanların, halkın da ortodoksça bağlı olduğu parti ilkesine, partiyi var eden ilkelere ve onun temel gelişme yöntemlerine sımsıkı bağlı kalmaları, dıştan ve içten gelişebilecek her türlü tehlikeye kararlı bir biçimde karşılık vermeleri kendi emeklerine, inançlarına ve düşüncelerine sahip çıkmalarının zorunlu bir gereğidir. Buna her halükaaarda kararlıca bağlı olmak ve gereklerini yapmak, kendi en temel gerçeklerine sahip çıkmak, sürekli bu tavra bağlı kalmak ve tavizsiz olmak gelişmenin esasıdır.
Partimiz Türk sömürgecilerinin ve işbirlikçilerinin devrimci direniş çizgimize karşı yürüttükleri tüm imha çabalarını boşa çıkarabilecek güçtedir. Yeter ki bütün partili militanlar daha sıkı kenetlenebilsin. Bunun için: İhanetle devrimciliğin, teslimiyetle direnişin sınırlarını daha kesin çizelim. Her türlü uzlaşma, teslimiyet ve boyun eğişin karşısına devrimci direnişçiliği dikelim. Düşmanın dayattığı her platforma karşı partimizin devrimci direniş platformunu dayatalım. Parti içinde yoldaşlık ruhunu tüm canlılığıyla egemen kılalım. Direnişçi görevlere sıkı sıkıya bağlı kalarak, teslimiyete ve uzlaşmaya karşı amansız olmak gerektiğini bir an bile unutmayalım.
Düşmanın teslimiyeti ve uzlaşmayı her gün, her saat değişen biçimlerde dayatmak istediğini asla unutmaksızın, bunun karşısında son derece uyanık olalım. Bundan çıkabilecek tek sonuç, militanların tüm faaliyetlerinde, düşünce ve eylemde parti içinde kalmaları, parti içinde yaşamasını bilmeleri, parti için yaşamaları ve kurallara sımsıkı bağlı olmalarıdır.
Her türlü parti yıkıcılığına karşı biricik panzehir budur.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER